Vaveyla ! Artemisia
Yaprakların mavi kelebeklerin kanatlarının altında
Söyle tacında bir kuytu köşe yer var mı bana
Selanikli yetim Mustafa
Mavi değildi gözleri
Simsiyah ve kapkaraydı
Herkesten her şeyden kara
Dimdikti bedeni
Sen gel gül açsın gönül bahçem
Sen gel gül umut dosun hanem
Yeter ki sen gel bir tanem
Dinsin bu hasret bitsin bu sitem
Hana uğramaz kervan
Pusuya düşer bu yola kendini vuran
Efsunlu patika bu yol ne yaman
Yılanlar gibi kıvrılır mı insan
Mahzende yıllanmış şarap
Kim söndürdü ışıkları
Her yer her şey karanlık ...
Kim tüketti sözcükleri
Sağır dilsiz mi oldu herkes şimdi
Sessizliğimiz kadar suç ortağıyız işlenen her günaha
Görmezden geldiğimiz kadar da artar hissemiz bu borsada
Başımızın sustuğumuz kadar az ağrır sanırız
Sustuğumuz kadar kirlenir zihnimiz ve dünya
Ben susarım bir filiz susuz kalır
Yürürsün ayaklarına dikenler bata bata
Yürürsün bu bataklıkta bata çıka
Anlarsın dostu düşmanı; elini bırakanı
Görürsün gerçek sevgiyi düşe kalka
Geceni aydınlatırım karanlık düşlerinde
Sevmek mümkündür kış ayında
Beceremiyorsan mevsimlerde arama
Işık barındırır en koyu karanlık bile
Mümkündür tutku karanlıkta ümitle
Aşıkların vaktidir zaten gece
Yavaş yavaş kaybettik hepimiz
Ruhumuz cehennem kuyusunda
Dozajı azalta azalta alıştırıldık
Hepimiz zifiri karanlığa
Özümüzden ;Doğamızdan koparıldık
Şeytanın en güzel yemi
Sevgi oltasının ucuna takılıdır
Şeytanın insanla tanıştığı günden beri
Sevilme arzusu zaafı ile avlar avını
Ne kadar çok dilek tutulmuş olsa da gece vakti
O kadar çok düş sönmüştür şafak vakti
''Ayaklarının üstünde durması için illa iki ayağımı olmalı insanın''
Veda anında nokta ;Birinin sözü biterken, diğerinin sözünün başladığı yerdir.