Uluyan her kurt köpeğini
Ürkütmeye yetiyordu
Yorgun Türk’ün gölgesi
Sayıca fazlalardı ve silahlarla donanmış
Delinmiş postu aslanın
Bir tek süngüsü kalmış
Şimdi biz ayrıldık mı?
ayrıldık elbet
senin gözlerinde
yabancı renkler dolaşan
benim ellerimse kanlı
bir ekmek sıcaklığıdır
Sensizlikten yanıp tükense de bedenim
Katlanırım her şeye bu şehirde duramam
Benim olmadıktan sonra o kömür gözler
Başımı kaldırıp da yüzüne bakamam...
Bıraktım şiirin el yazısını
Vazgeçtim teline vurmaktan kelimelerin
Attım bir köşeye gençliğimi
Bıktım ayak izimde yürümekten
Kullanılmış eskitilmiş yıpratılmış
Ve yakılmış paçavralar gibi
Söyleyin ona, ara sıra uğrasın yanıma
El sürsün toprağıma mezar taşıma
Bir buse kondursun dudaklarıma
Bu yolcuyu gözü arkada yaşlı koymasın
O da gelir elbet vakit dolunca
Sen,rahat uyu
bütün kabusların benim olsun
Gün gelir elbet sen de bir kaşık suda boğulursun…….
28.04.07
yine eski günlere dönmüşüm
bir fotoğrafın geçmiş elime
on altı yaşından kalma
köşe bucak arıyorum
uzak bir şehirde
şimdi yitirdiğim ne varsa
Beğenmiyorum hayatı da kendimi de
Bizler ki onun köleleri değil miyiz
Göçüp gideceğiz kuru bir kefenle
Bitecek kölelikler,sürecek seferiliğimiz
Ne günlerde bir tat ne de ağzımızda
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!