Herkes bilinmezliğini konuşuyor.
Kim olduğun o kadar da önemli değil fakat!
Yüreğime söz geçiremiyorum işte,
Her gece seni konuşuyor bana,
Gözyaşlarımla cevap verebiliyorum ancak.
Kulaklarımı patlatırcasına bağırıyor adını,
Hâlbuki ben
Zamanı bir gün geri,
Özlemi bir gün ileri,
Ve seni şuan yanımda isterdim…
Oysa
Gidiyorsun…
Topuk seslerinden,
Bir ayrılığın
Haykırışı yükseliyor.
Daha bir ölümcül uzaklaşıyorsun.
Kalbimde çınlıyor son sözlerin,
Kimseden yardım beklemedim
Bildiğimiz aşk tahminleriyle sevdim seni
İçimde köpüren bir yalnızlığın oluşturduğu
Baloncuk boşluğu değildi duygularım
Tarafından aşk narkozu yemiş bir beyin,
Ve tabiata aykırı beden giydirilmiş ruhtur,
Saatçiye gidip,
Dünkü bu saatler var mı? diye sordum.
"Yarın bu saatler" var dedi.
Korktum, alamadım.
Sensiz olma ihtimali olan saatleri
Koluma takıp da
Sarılınca, dile vurur yürek
Ve sarılınca başlar gözler konuşmaya.
Sımsıkı sarılınca,
Artık susturamazsın yüreğini,
Ne biriktirdiyse içinde, bir bir çıkar ortaya.
Gözlerin yaşlarla anlatır;
Ne çok isterdim karşımdakinin hislerini,
Bana söyleyemediği her şeyi,
Yüreğimle duymayı ne de çok isterdim;
Gözlerinde ki parıltının sebebini.
Alnındaki yazının kim olduğunu bilmeyi,
Ve yüreğindeki yanan alevin,
En çok ayrılık acısı koyar insana,
Etinden et kopmuş gibi sanki,
Gözleri nehirleri andırır,
Kandırır kendi kendini.
“Hiç bir şey umurumda değil” der.
Fakat basit bir hüzünlü söz,
Belki doğruyu yaşadığım kadardır sıkıntılarım
Ve yanlışı doğru görmeleri kadardır beceriksizliğim.
Belki sevmeyi bildiğim kadardır üzüntülerim
Ve sevildiğim kadardır çektiğim vebal.
Belli ki
Dudaklarına gizlenmiş yüreğin.
Oysa yüreğin, dudaklarına
Bir başka güzel yakışırdı
Kulaklarıma değen bir ümit sözün
Bilsen yüreğimi nasıl yakardı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!