Ruhun değince tenime
İnsan oluverdim,
Gök başucumda müsahhar
Yer ayaklarıma kapandı,
Yağmur yıkadı,
Güneş kurutuverdi,
Kapalı gözlerle çullanmayın şehirlerimize
Batar gözlerinize minarelerimiz…
Uyuyakalmayın sabaha dek otellerimizde
Maazallah ezanla kalkıverirsiniz…
Bulunmasaydı hikmeti Kuran’da yaradılışın,
Gözlerine temaşayı ibadet bilirdim…
Müsemması olmasaydı yer ve gökteki yıkılışın,
Senden ayrılmayı kıyamet bilirdim…
Ne zaman ki hayatı hep ciddiye aldım
Hayat beni takmıyor
Ve ne zaman ki hayatı hep çocuksu buldum
Hayat hiç affetmiyor…
Ansızındı, sızıydı, bir mavi sızıydı…
Edası, cilvesi bir gelin nazıydı,
Huriydi, periydi, bir zalim kızıydı,
Bir esinti, bir çarpıntı, ozan sazıydı,
Ansızındı, sızıydı, bir mavi sızıydı…
Gün gelir; başaklar(…)
Ve solgun güller,
Geriye bir hatıra bırakıp
Sevgililerin yüreğinde…
Zaman geçer; ateş(…)
Bir kor olur yüreğimde
Ey batının yazarları
şairleri, ressamları!
Sizler korkunç acılar hayal edersiniz
tema bulmak için eserlerinize
Oysa ki biz doğulular
hayal edemeyeceğiniz korkunç acılar içinde
Sevgiyi mutluluk bilirdim;
Izdırap olduğunu sen öğrettin.
İhaneti kötü bilirdim;
Erdem olduğunu sen öğrettin.
Sözü kutsal bilirdim;
Hurafe olduğunu sen öğrettin.
Ey bilgin
Şu yıldız neden orada duruyor?
Ben neden bu ırkın çocuğuyum?
Sen vardın hesapta
Sabah serinliğinde
bir göl kıyısında
bir bilsen
ne düşünceler var aklımda
kalabalık bir pazarda
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!