Huzurum dile gelip eylese kelamını
Senden gayrı her şeyden keserdi selamını
bir sıkımlık canıma yetti mi
an bile düşünmem gemilerimi
ki bir kibritliktir. bilirsin!
bilirsin, boynumda urganla gezdiğimi.
bir pirelik yorganla sızdığımı, bilirsin.
bilirsin, çok gidip geldiğimi yar kenarlarında.
kıçta kına kullanımı hiç bir devirde bu kadar revaçta olmamıştı...!
Şahsi menfaat kaygısıyla yazan kalemin
Günü geldiğinde kırılması kaçınılmazdır
şuradan gidersek
şu saate varırız diye başladı söze
ama şurada ve şurada
yolu kısaltacak
seçeneklerimiz de var
sabahında, akşamında, gecesinde
karabasan günler devirdi takvimler
bu şekilde kaç koçan tükettim bilmiyorum
hakkıma hançer dayandı tekbirsiz
mundar(!) olmam istendi zahar
bataklık gırtlağım hizasında
kayık senin
deniz senin
kürek başkasına emanet!
çok beklersin
gözlerinin
Bir ayağım yalnızlığımın kaldırımında.
Bir ayağım ölümden kopmuş
Mutluluğum vızır vızır geçmekte önümden..
Bacaları mışıl mışıl tüten Evler uyanmadan,
Ve tan yeri şakağımda Bir kez daha ağarmadan
Sabahın köründe açtım gözümü.
Gülümsedim balkonuma konan kargaya.
Atam yaşındaydı belli.
Neler görmüş neler geçirmişti kimbilir! ..
lakin hala direngendi hayata.
Hala güçlüydü kanatları...ve hala çok gürdü sesi.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!