Yıkık duvarların arasında
Dumanlı ortamların kapısında
Bir dağın yamacında
Kayboluyor gençliğim
Bir aslanın pençesinde
Her şeyi bildiğini söyleme
Her şeyi kimse bilemez
Hasım çanağından kepçe esirgeme
Aç doyurulur, dost düşman ayırt edilmez
Her gördüğünü söyleme
Muhayyel sabahın dördü
Sen uyanıksın kuşlar uyuyor
Şimdilerde devran tersine döndü
Yasaları haksızlar koyuyor
Haksız olmak, haklılıktan iyidir
İki yüzlü olma insanoğlu
Hani göründüğün gibi olacaktın
Yürüdükte o kadar, ilerleyemedik bir arpa boyu
Hani kusurları örten olacaktın?
Hatasız kul olmaz diyip hatalar yapıyorsun
Yarım kalmış şiiri tamamlayamam
Beyhude yere zorlama kalem
Tastamam bir yere mısra yazamam
Boşver öyle kalsın madem
Seni bir sinirle kıramam
Aşkta kazanmak yok demiş üstadlar
Ben kazandım bu aşk mıdır?
Gam, çile, dert verir demişler
Bunları çeken aşık mıdır?
İhaneti de tattım ayrılığı da
Duvarlarda konuşur mu?
Bilmiyorum hiç sınamadım
Atası düşman iki çocuk gülüşür mü?
Ben hiç yakalamadım
Düşmanlık çekişme
Bir yaz gecesi dama uzanmış bedenim
Huzurla yıldızları izliyor gözlerim
Hayallerim hükümsüzdür onları iyi tanıyın
Ben hayalini kurduğum her yerdeyim
Bizim köyden bir başka gözükür yıldızlar
Başımın yorgun taçları
Ey benim mahzun dostlarım
Kılıcımın keskin uçları
Ey benim sadık dostlarım
Yarınlarımın gülen suratları
Sabah 5 sokaklarda ıssızlık
Güneş tepedeyken zaten şiir yazılmaz
Her şey olsun kanınızda da olmasın kansızlık
Üç hikaye bilmeyle de şair olunmaz
Zerre kadar gözün olmayacak dünya malında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!