Kalbim ellerinde olsa keşke
Anlasan o zaman sevgimi
Yanında, ellerinin içinde
Atacak kalbim, yaşıyomuş gibi
Gün o ki, Tanrı canı yarattı;
Biz cananları
Gün o ki, Tanrı canları aldı;
Biz cananları veremedik
Yoruldum
Ruhumun isyanı
İstemem ahu şerbeti
Bıkar insan hergün verilirse
Ara sıra olduktan sonra
Zehirde sürsen dudaklarıma, ses etmem
Hayır da senden gelsin,şer de
Ölüm bana ben kadar yakın olsun
Işıklar yavaş yavaş sönmeye başladı
Yüzüme vuruyor yağmurun nefesi
Kulaklarım dayanmıyor bu acı uğultuya
Sussun her şey, susun artık
Korkuyorum,
Her adımımda daha da korkuyorum
Doğdum,
Bir soğuk gündü
Vakitlerden kıştı
İlkbaharımı gördüm;
Annemi
Ben bu şehirde kaybettim gözlerimi
Kendim olmaya çalışırken,
Görmediklerini gördüm diye
Kendi doğrularıyla yaşamadım diye
Sadece ben olduğum için suçlandım
Rüzgar, kayalıkların ordan vuruyor yüzüme
Bazen kanat gerekmez uçmak için
İki güzel söylersin
Başka bir alemde açar insan gözünü dedi
Gözlerine baktım, gözlerinin içi gülmekteydi
İnanmak istedim serzenişine
Gitme, kal dedi
Toprak ekine kızdı
Ekin güneşe
Güneş buluta
Bulut rüzgâra
Hiçbiri görmezken,
Sessizce akıp giden ırmak güldü sadece olanlara
Akşam altı onbeş vapuru,
Martılara simit atan adam karşımda.
Aslında atıığı, dertleriydi;
Gün boyu edindiği yorgunluğuydu.
Aradığı;
Hayat karmaşası içinde bulamadığı,
Seni sensiz sevmekmiş hayat
Kırmadan, kirletmeden, küçültmeden
Hatıralara gömmekmiş hayalini
Seni sensiz sevmek;
Sonunu göremesende,
Sisli bir yolda korkmadan yürümek
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!