Gecenin en zifiri vaktinde sokağa aşina bir tavırla elim cebimde dudaklarımda sisteme isyan edilmişliğin melodisi ve bakışlarımda kara kediyi bulmak istemeden aramanın sessiz çelişkisi ile düş kalpazanlığı yapasım var!
Perşembeyi cumaya bağlar,
Sonrasında geceye darılır,
Usulca ağlar ve yatardık geçmişimizle.
Uyuyuncaya değil uyanıncaya kadar düşler kurar,
Alay ederdik hayallerimizle.
Çocukluk işte sevdam.
Hani vardir ya bir tabir; ölüp ölüp dirilmek.
Bir beden bırakırsın geride yalnız başına.
İşte bu son olsun diye kalpsiz bir bedeni yalnız başına bırakıyorum.
Cesedinden varolacak toz zerrelerini
Katolik bir papazın son pazar ayinine yetiştirmek üzere yakmış olup,
Durgun denizlerin vurguna uğramış derin sularına bırakıyorum.
Ey Yâr! Güneş olurda sıkılır ve yeni bir güne doğmazsa, biz insanlar da der miyiz ki, artık uyanmıyoruz her gün ki gibi sıradan bir hayata?
Hikmetine sual olunmaz ama kıyamet tam olarak bu muydu acaba?
Ey Yâr!
Uzun süre oldu kapını çalmayalı.. Uzun zaman oldu affına sığınmayalı.. Ama biliyorsun ki sebebi yine kader, yine ulaşılması muhtemel engeller ve bedeller.. Bir labirente döndû aldığım her nefes ve ciğerlerimde tükettim kalbimin temizlediği her kan zerrelerini bir heves..... Küçûk bir çocuk ikendi nefesimi tuttuğum zaman kalbimin de duracağını düşündüğüm zamanlar... Ben hala o küçük Cihat. Hala bir sevdayı gördüğümde nefes nefese kalmam ve kalbim duracak gibi olması! Ya Rab! Şimdi uyuyorum gecelerine. Hayaller gönderdim kelimelere sığmayacak bir masalın son hecelerine... İyi gecelerine uyuyorum hayatin. İyi gecelerine. İyi geceler. Geceler....
Nasıl başlar biliyor musun?
Önce başın döner, biraz afallarsın.
Masaya kafanı koyduğunda parmakların saçlarının arasına dalmıştır.
Biraz tırnak batırırsın!
Acı hissedersin başında ama,
Sonunda da kendini kaybeder ve ağlarsın..
ter içinde kaldığım zamanları da bilirim ben
ellerim cebimde başım dizime yumulup
tir tir titrediğim anları da
bir hovardalıktır üzerimde, nedensiz
ganita, kimse bilmez geceleri yetimdir;
Sus
Sessizliğin dinlesin nefesimi
Alevi bir ateşe tutulmuşum
Yok bunun bir çaresi
Yanıyorum
Ya gel masal ol rüyalarıma
biz aşkı çoktan eledik ve eleğini astık çivisi çıkmış dünyalara.
hatta örümcek ağları ve kuş yuvaları bile bulunmakta şimdilerde duvarda.
peygamber nasıl korunmuşsa hirada;
biz de o şekilde sakladık aşkımızı tenhada.
kimseler görmeden ve duymadan; hovarda!
Bir gece ansızın gelebilme ihtimaline karşın;
Ben her gece o bir geceyi bekledim.
Ama nafiledir geceler;
Ben hep imkansızı özledim.
Bir gece ansızın ölebilirim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!