“ Giden değil..
kalandır terk eden...”...........
Veda; gitmeden önce, son görev..
yine kar yağdı
bildiğin sokakalarına kentin
saçlarım ıslandı
kıvırcık
kahve
Bana yağmurun getirdiği
Senin ılık nefesin gibi
Bu sabah
Kulağımda günah fısıltılar
İsminin değdiği her yer yeşil bir vadi
Kalbimde serçelerin ürkek izleri
Şair kurgusu değil de ne
Gece rüzgarına kanıp
Birer birer kaydı yıldızlar, kum saatine..
Bense ters çevirip yıldızları
Soluk soluğa koştum..
Sana bir tan vakti geleceğim uzaklardan..
Ellerimde paramparça bir gençlik resmi,
İlk gelişim olacak bu, hayatımın şehrine
En mavisini seçeceğim sokaklarından..
Beni artık bu şehrin yağmurları ıslatacak..
Bu şehrin yağmurları...
Çoktan unutulmuş
Böylesi havalı
Hayatın atardamarı bir hece
Çarpıp duruyor damarlarıma….aşk..
Ne söz dinliyor artık ne aman
Kandırıp götürüyor çocuğu uzaklara
1. Emir …
seç bulutlardan birini Ofelya…
resmimi eklediğin boş aynalarda..
mor renklisi bana kalsın...
lila mı desem yoksa, gökkuşağı tadında..
Kaçırdım lanet bir uykuda bütün trenleri
Uyanıp koşmak için ne yol var şimdi ne zaman..
Elveda bile diyemeden ofelya’ya
Gözlerinin buğusunda demlenirken kıyametim
Yerle yeksan oluverdi, güzelim şehristan..
Yok işte
Sözleri kayıp bir şairim bu gün..
Yok işte şehrin tadı tuzu
Sen gittiğinden beri bu böyle..
Kapanan evler güneşe
Sana uzanıyorum..
Çabalıyorum
dokunmak için yüreğine..
Bir melek teni karşılıyor beni
her gece.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!