Sen nerede gördün Maşuk’u? 
Ay yüzlü, dilber olan banuyu.
Nerede duydun, yâr sesinin kokusunu?
Nasıl hissettin miskin âşık duygusunu?
Arama çöllerde Leyla’nı ey gafil!
Aşk denen çılgın ateş düşünce yüreğe
Eriyik olur kalpler saplanır kemiğe
Virane olur onca haşmetiyle cihan
Toz olur âşığın ayak izinde zaman
Mekân denilen kuyu gömülür ezele
Aşk denen gök nalesi yazılır gazele
Sevgiliyi çağırmakla geçti ömrümüz
Dilimizden yoruldu artık Zülküf’ümüz
Dilimizle çağırdık, elimizle kovduk
Üzerine birde geceye minnet koyduk
Ben hareminin güvercini değil miyim? 
Senin haremin hacetler kapısı değil mi?
Nazarın, günahkâra tövbe değil mi?
Güzel ismin, mazluma ümit değil mi?
Nebi'den sonra kesilmiş Seyyid'in başı,
Allahumme-ğfirli bi hak-gı Huseyn! 
İlahi bi-Huseyne bi-Huseyne bi-Huseyn
İlahi bi-Huseyne bi-Huseyne bi-Huseyn
İlahi bi-Huseyne bi-Huseyne bi-Huseyn
Mevlam!
Pir-i Azim hacalet çekme vadeye vefadan
Sen ahdettin, kurtardı Zibh-i Azim cefadan
Cahil keser kurbanı, okumuş emri Kur’an’dan
Fakat bilmez Zibh-i Azim’i, gafil Aşura’dan
Kaldırıp bir kulu gece vakti uykudan
Davet eder sohbete, hariç kılar korkudan
Sanma ki şevki veren, iri gözlü huridir
Uykuyu haram kılan, Rabbi olan yâridir
Ölümümü düşünüyorum bacı
Ölümüm diyorum, olacak mı saadet?
Sahi ben gibi günahkâra
Nasip olur mu şehadet?
Ölümümü düşünüyorum bacı
Bir gün ulaştırırsa mağrur yollar sizi, fakirhaneme; 
Açıp bakarsanız, gönül evimin sessiz namelerine,
Bu torlak şaire karşı lütfen basiretsiz kalmayın.!
Ne olur! .
Ne olur, Şiirlerimi gözlerinizle okumayın!
Sana sırtımı dönünce karanlıkta kayboldum
Issızlığımın içinde bendeki Seni buldum
Sana adım atarken umutsuzdum ikrardan
Yeminimi bozsam da kabul ettin tekrardan




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!