Bugün bir şiir yazmak geldi içimden:
Gönülden süzülen, hüzünlü, garip ve derinden.
Biz günlük hayatımızda ehli keyf ederken,
Bir bir şehit oluyor Asker, Polis daha çok gençken.
Alıştık mı sayıların, haberlerin adına,
Dünyada ebedi kalcan mı sandın
Yere göğe sığmayan bir sen mi kaldın
Dağlar dahi o vebalden kaçarken
Unut uykuyu kalk sabah erkenden
Kimi besmele çekerek yedi,
Kimisi de şarap içerek yedi.
Değişen tek şey suretler ve kimliklerdi.
Yenilen ise bir milletin istikbali, birikimi,hayalleriydi.
Bence sen bir kez daha düşünmelisin,
Yolunda gitmeyen bir şey var bilmelisin,
Ayrılmak kolay olan yol,
Bir olmak doğru olan anlamalısın.
Geçmeden bir ömür sevgiyle, şefkatle
Hızla koşuyor, yağmurdan kaçıyor,
Yağmura sevinç çığlığı atıyorum.
Başımdan süzülen damlalar yüzümden akıyor,
Bir küçücük mutluluk arıyorum.
Direksiyon başında bir kasis, bir boşluk
Nerde olsa oraya sığıyorum.
Yavaş yavaş yürüdüm o dar sokaklardan
Kimisinden geliyordu misk kokusu uzaktan
Kimisinden de geliyordu ızdırap çığlıkları.
Kimisinin tacı vardı kimisinin gül bahçesi
İşte benim lise arkadaşım, işte hacı dayım.
Her gün açılıyor mühürlü sandıklar
İçinde kâinat sıkışmış, gece çok aydın.
Düğümlerde silkelenen yakalar,
Babaların başları ayaklarda, ağlıyor.
Sol yanım hucurât, nefesim parmaklarımda.
İstemem
Seni zikretmeyen kalbin sevgisini de muhabbetini de
İstemem
Senin rızan olmayan işin hayrını da şerrini de
İstemem
Senin yolunda harcanmayan hayatın varlığını da yokluğunu da
Şey, aslında ben seni sevmedim,
Seviyorum gibi sandım öğle uzaktan bakakaldım,
Saçların ipek gibiydi gözlerin ıssız bir orman,
Zarafet bedenine bürünmüş bir içim suydun.
Şöyle kafamda bir yerde sorguladığım
Olması gereken yoksa istenilen saf bir yüz.
Yar, ben seni turan ellerinden beklerim,
Seher vaktine dek yollarını gözlerim.
Yağmur bulutuna saklanan gökkuşağı olma ,
Bir ömrü bir gün edip kanatlanan koza uçma.
Avuçlarımda bak ! İşte saklıyorum sözlerimi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!