Evrende bildim bileli cihanı,
Dolar,dolar boşalır,dost bu hanı,
Ne dervişi kalır nede sultanı,
Demi devran süren varmola Üstad...
*
Demi devran süren hiç varmı ola?
Gönül tahtım talan tarumar şimdi
Bahcem de açılan gül olmayınca…
Başım pare pare sis boran şimdi
Ilgıt ılgıt esen yel olmayınca…
Neyleyim serveti köşkü sarayı
*
Gizli bir hal oldu, oldu bana erenler,
Yolda yürüdüğüm kulvar yol garip, garip.. Allah Allah
Hancı sanar neden, neden Pirim görenler,
Aşıklar sorarlar dosta hal garip, garip.. Allah Allah
*
Söyleyin bülbüle ötmesin dalda,
Onun ahüzarı var gonca gülde
Bin nazarım kaldı nazlı gelinde
Ötme bülbül ötme ahüzar benim...
Her seher her sabah bizim bahçede
Kınalı kuzuya kurşun sıkan beyinsiz ahmak
Sen kendi ayağına sıkıyorsun o kurşunu..
Bu yaptığın dünyanı ve ahretini karartmak
Kan ile kin ile kuruyorsun zıkkım turşunu..
O şehid oldu şehit,şehadet şerbeti içti
Mağrurlanma boşa güzelim diye
Üç günlük viranda ölüm var ölüm
Böbürlenme boşa ezelim diye
Üç günlük viranda ölüm var ölüm
A benim ağ gülüm divane gönlüm
Aşık’ım dersin ya aşıklık senin neyine
Şerbet mi içtin ki sen aşk ehlinin elinden...
Irmaklar gibi çağlar akarsın dostluk meyine
Karlı dağlardan mı indin ki boran selinden...
Çağlayanın mı var coşkun çağlayıp durursun
Kızlarım Atike ve Gülhan Çalar İçin Yazdığım Akrostij Denemelerim
ATİKE ÇALAR
Allah seni öz nurundan yaratmış
Tahtı revanında inci donatmış
Sazım alıp gidem karlı dağlara
Garip anam şimdi ağlasın dağlar..
Seherde bir haber salın o yâra
Tarayıp zülfünü bağlasın dağlar..
Aman ne zor imiş yârdan ayrılmak
Gönül atım girdi dostun bağına,
Çoban oldum ormanına,dağına.
Bir damladan aktık dost ırmağına,
Sel olup çağlayıp aktık hamdolsun...
Aşk menendin içip nâra garıldık,
insani alip götüren nehir gibi caglayan bir eser
edebi dili çok iyi kullanan iyi bir üstad ve güzel bir şiir...tebrikler....