Mona Rosa Şiiri - Mehmet Sena Ekici

Mehmet Sena Ekici
39

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Mona Rosa

MONA ROSA
NAZİRE -1
Mona Roza siyah güller, ak güller
Yetmedi bir de Geyve'nin gülleri
Merhamet ister kuşlarla bülbülleri
Bir de aya karşı kirli çakallar
Bakmaz mı dağa erkek tavşanlar
Bilirsin bendeki hali Mona Roza
Düşerken iğri iğri yağmur toprağa
Bak yine ulur kirli çakarlar aya
Bir pencerenin ki açık kalmasın
Görmeyeyim perdenin arkasından seni
Bir bakışınla öldürürsün beni
Anla Mona Roza seni seven bir deli
Nolur çek perdeyi açma pencereni
Hep de zeytin ağacı ya söğüt gölgesi
Ruhumla çıkar güneş aydınlığa
Gördüğüm yüzükle o kapının sesi
Hatırlatmaz mı seni bana

Zeytin ağaçları söğüt gölgesi
En ıssız yerde açar zambaklar
Gururki bulunur her vahşi çiçekte
Esen rüzgara mumlar durur
Işıksız ruhum onda sallanarak uyur

En ıssız yerde açar zambaklar
Mahirdir ellerin ve parmakların
Eziyor bir nar çiçeğini sanki
Ellerinden belli ki, o nazlı kadın
Denizin dibinde geziyor sanki

Şu geçen zamana bakın. Söndü lambalar on ikiye yakın..
Uyu ki, turnalar girsin rüyana. Bakma tuhafça göklere o kadar

Hani ya akşamında İnci kuşları
Konarmış bahçenin incirlerine
Renkleri ne çok, akla sarı Vurulmak bir daha kuş yerine
Akşamları gelir incir kuşları
Buldum anlaki her yerde seni
İncir kuşlarının son bakışlarında
Hayatla dolan bu boş yelkeni Masumaneymiş bakışı su kenarında
Her halu kârda bulurum seni
Bakarsan kırgın kırgın yüzüme
Dinlemezsin benden türküleri Bilir misin aşkım sığmaz her saza
Her şarkıda gelmez bu gönül naz'a

İnanır mısın bana yaban kızı
Dinledinse kabul eyle itirafımı Öyle soğuk, öyle garip bir sızı
Alevlenerek sardı her yanımı

Yağmurdan sonra büyürmüş başaklar
Sabreyleyince meyva olgunlaşırmış
Hatırlarsan bak gözümde aklar
Anlarsın ölümle kimler yaşarmış

Sırma saçlarla o kokulu ten
Can verir bir tüyü gülümseten
Cevabıysa bu kanlı kuşun tüyüne
Hangi tüy ki kapalı hem gece hem güne
Sezai Karakoç

MONA ROSA
NAZİRE -1
Mona Roza siyah güller, ak güller
Yetmedi bir de Geyve'nin gülleri
Merhamet ister kuşlarla bülbülleri
Bir de aya karşı kirli çakallar
Bakmaz mı dağa ürkek tavşanlar
Bilirsin bendeki hali Mona Roza
Düşerken iğri iğri yağmur toprağa
Bak yine ulur kirli çakarlar aya
Bir penceren ki açık kalmasın
Görmeyeyim perdeden asla seni
Bir bakışınla öldürürsün beni
Anla Mona Roza seni seven bir deli
No'lur çek perdeyi, açma pencereni
Hepsi zeytin ağacı, ya söğüt gölgesi?
Ruhumla çıkar güneş aydınlığa
Gördüğüm yüzükle o kapının sesi
Hatırlatmaz mı seni bana?

Zeytin ağaçları ve söğüt gölgesi
En ıssız yerde açar zambaklar
Gurur mu, bulunur her vahşi çiçekte
Esen rüzgarlara karşı mumlar durur
Işıksız ruhum onda sallanarak uyur

En ıssız yerde açar zambaklar
Mahirdir ellerin ve parmakların
Eziyor bir nar çiçeğini sanki
Ellerinden belli ki, nazlı kadın
Denizin dibinde geziyor sanki

Şu geçen zamana bakın. Söndü lambalar on ikiye yakın.
Uyu, uyu ki turnalar girsin rüyana.
Bakma tuhafça göklere o kadar

Hani ya akşamında İncir kuşları
Konarmış bahçenin incirlerine
Renkleri ne çokmuş, akla sarı Vurulmak, bir daha kuş yerine

Akşamları gelir incir kuşları
Buldum anlaki her yerde seni
İncir kuşlarının son bakışlarında
Hayatla dolan bu boş yelkeni Masumane bakışı su kenarında
Her halukârda bulurum seni
Bakarsan kırgın kırgın yüzüme
Dinlemezsin benden o türküleri Bilirsin aşkım sığmaz her saza
Her şarkıda gelmez bu gönül naza

İnanır mısın bana yaban kızı?
Dinledinse kabul eyle itirafımı Öyle soğuk, öyle garip bir sızı
Alevlenerek sardı her yanımı.

Yağmurdan sonra büyüyen başaklara
Hatırlarsan bak gözümdeki aklara
Sabreyleyince meyvalar olgunlaşırmış
Anlarsın ölümle kimler yaşarmış

Sırma saçlarla o kokulu ten
Can verir bir tüyü gülümseten
Cevabıysa bu kanlı kuşun tüyüne
Hangi tüy ki kapalı hem gece hem güne?

Mehmet Sena Ekici
Kayıt Tarihi : 30.9.2025 07:54:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!