hayatın miyobu yorgun bir adamım
uzaktan bakarım manzarasına şehrin
doğum yerim melankoli, izim belirsiz tarihte
tarih kırk kişilik yer, ben kırk bir
uçurum kıyısına dikilmiş kanlı bir refüj levhası
gibi suçlu, değil suçlu, belki suçlu
kızıl çamlar arasında kızıl bir kabir
karlar arasında kızıl bir ceset, çırılçıplak kızıl
uzakta çan sesi,
çan sesi yüreğim,
yüreğim uzakta
şimdi bütün şarkılar bana yasak
hayatın miyobu çürümüş bir adamım
küllüğüm izmarit yüklü bir mezarlık
kaldırım kenarlarında ezilmiş kedi cesetleri
gibi sahipsiz, değil sahipsiz, belki sahipsiz
hüküm giydiririm içimde çürüyen şiire
idam ederim tütünü, votkanın kellesini alırım
tutup dereye sürerim yağmur bulutlarını
gökyüzü sevmekle ilintili bir oluş, bir devinim
gökyüzü biraz across the universe, biraz eleanor rigby
sevmek delikanlı bir eylem, kederin cinsiyeti yok
sevmek sol cebimde mendil, kederin allah’ı yok
tek çıkınım yağlı bir kasket kireç kuyusu başımda
tek bildiğim yağlı kasketimde taşımak
sevdiğim kadının güz soluğu resimlerini
yol uzun bir aldanış, yol tek seferlik bir arkadaş
yola kanmak ve ezberleyip aldatmak bütün radarları
yolun sonunda kendime yakalanmak yine
sırlarımı yığdığım duvarlara,
naftalinlediğim kaygılara yakalanmak
hayatın miyobuyum ıskarta bir adamım
şehrin yakasına iliştirilmiş paslı bir rozet
otoban yamacında yağmura hasret bir ağaç
gibi yalnız, değil yalnız, belki yalnız
cesedimin üzerinde çivileri sökülmüş kanlı bir haç
Kayıt Tarihi : 11.9.2025 14:37:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.