Bu evde misafiriz hem de uzun zamandır,
Misafir biraz yüzsüz kendi sahip sanandır.
Sanki ev bizim gibi çok dağıttık her yeri,
Sahibine saygısız her şeyi kırdık emanetleri.
Meğer ne kadar çokmuş onun hizmetlileri,
Çekinmesinler diye görünmez kendileri.
Ne olur bizden sonra? Acaba evin hali,
Aklıma gelir sıkça gelecekte hayali.
Bu nasıl misafirlik yaptığımız azgınlık,
Karıştırdık her yeri düpedüz utanmazlık!
Yer kavgası çıkardık; canımın istediği,
Çok ümükleri sıktık, gözümün kestirdiği.
O, bizi çok düşünmüş, gölgelik bile yapmış,
Misafir çok sorumsuz; tutmuş onu da yakmış!
Bu ne kadar ahmaklık, yaktığının farkında,
Bir de, çıplak uzanmış, yakan güneş altında!
Can değil mi acıyor yakınca, yandırınca,
Kremle dindiriyor, derisi kabarınca.
Evin düzenine mi, uymak mı? Şöyle dursun,
Kendi bir düzen kurmuş; güya çok iyi olsun!
Sahip pek karışmıyor, yakından seyrediyor,
İyice azdığında hafiften silkeliyor!
Silkelemek yetmezse, aracı gönderiyor,
Bu azgın misafire, aracı da, yetmiyor.
Öyle bir dağıttık ki, farksız çöplükten bile,
Çöplüğü terk edince, bu pisliği kim sile.
Misafire bir bak sen! hep gırtlak gırtlağalar,
Sahibe aldırmayıp, birbirini boğalar.
Biz nasıl misafiriz, buraya neden geldik,
Bu kadar çok ikrama, bir teşekkür etmedik,
Sanki bizimmiş gibi, her şeyi sahiplendik,
Çok fazla hır gür edip, ona buna kinlendik
Çok stresli oturduk, vakti anlayamadık,
Hep tırmandık, didindik, tadını alamadık.
Epey oldu geleli birazdan kalkacağım,
Elimde emanetler; kime bırakacağım?
Kayıt Tarihi : 22.12.2016 19:51:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!