Balkon korkuluklarından ufkun sonsuzluğuna dek uzanan ve yakamozlar gibi parıldayan o koca şehirde seyre dalıp kaybolan benliğimdi aşk...
10.12.2016 18:19
Sana, sabaha kürek çeken bir akşam yorgunluğuyla yazıyorum...
Henüz kirletilmemiş sayfaların üzerine titriyor parmaklarım...
Sonu gelmek bilmeyen bir lahzadayım...
Yürek buruk; ben, seni aramaktayım...
Vakit bir hayli geç, zaman yorgun...
Aydınlığını örten zifiri karanlığa yıldızların sitem şarkısıydı aşk! ! !
12.08.2017 22:41
Camların buğusuna yazdığım düşlerim, uğruna canımı verebileceğim gülüşlerim ve sonu gelmek bilmeyen bekleyişlerim var! ! !
01.09.2015 17:41
Acı, soluk almaktan içre...
Göç gayesini yitirmiş, fersiz bir kırlangıç yorgunluğu benimkisi...
Tuz katıklı sağanaklarla, yol ayrımına varılmış...
Hep uzak ezgiler çınlayacak kulaklarımda, biliyorum...
Yavaş yavaş akıp giderken yılların yorgunluğuyla zaman,
Ufkun sonsuzluğunda kaybolur sisli gözlerim ...
Duvarlar tiyatro perdesi , mazi karanlık bir duman,
Bembeyaz kefenler içinde ürperir , son nefesinde sözlerim ...
Âmâ suskunluğuyla ferman yazar , ökselenmiş sokaklara karanlık ...
Bedenlerimiz ruhlarımıza giydirilen kefendir oysa,
Hepimiz daha doğar doğmaz ölmüşüzdür aslında! ! !
17.08.2016 19:20
Hep ansızın, zamansız bastıran bir ilkyaz yağmuruydu ömrüm.
Çocukluğum, bir sağanak malosında gülümseyen güneş gibi kısaydı, tıpkı mutluluklarım gibi...
Hiç baharım olmadı benim...
Hep güzü yaşadım.
Oysa ne baharlar biriktirirdim düşlerimde.
Dallarımı, budaklarımı kıran bir deli rüzgar gibi, gelip geçti ömrümden insanlar..
Dur durak bilmiyor içimdeki hazin yağmur.
Hep sağanak sağanak akıyor, zifiri suskumluğuma.
Ucu bucağı, zamanı yok bu gergefin.
Bir ürperişle devriliyor gözlerim...
Islak kirpiklerim...
Üşüyorum anla beni...
Şimdi serçeler mi konar kırık dallarına yalancı baharların?
Güneş mi yakar kavruk tenlerini çiçeklerin?
Kara bulutlar altında yokluğa pineklemiş çığırtkan kargalar.
Ben değişmedim...
Sadece zaman...




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!