Suçum nedir, demeden gidiyorsun
Sen bu yaşama, boyun eğiyorsun
Kalpte yangını, hiçe sayıyorsun
Hasarı büyük canım, dermanı yok
Kalbimde yılların, ezikliği var
Beni bu kadar, üzecek ne vardı
Hani seven dostlar, nerede kaldı
Kalbimden vurduran, yine o yardı
Çektiğim bu derdin, dermanı hani
Derdimin üstüne, dertler eklerim
Bugüne kadar dik durduk, olmadık yama
Millete seslenmek için, kılarlar cuma
Medeni kanunu yıkıp, aldılar kuma
Geçmişimize bakıp, ders alalım beyler
Millete bakarsan, cep delik cepken delik
Sorarım kendi kendime, ben kimim
Dünyada yoktur, yatacak bir yerim
Ne başım sokacak dam ne bir evim
Koskoca dünyada, yapayalnızım
Bunları yazmaya, utanıyorum
Niye sayıyorsun, her geçen günümü
Yolda yürürken, kesiyorsun önümü
Bir gün olur görürsün, benim ölümü
Sen zevki sefadasın, dert bana düştü
Yaptıkların yeter, bırakıp gitmedim
Bilirsin seni, nasıl sevdiğimi
İstediğin an, sana geldiğimi
Ayrılamam diye, söz verdiğimi
İstersen sev, istersen güldür beni
Bana vereceğin sözlerin bitmez
Kimi kederli, kimi saçar neşe
Kiminin elinden, düşmüyor şişe
Kimisi kandırıp, dönüyor köşe
Dünya hali derler, inan be dostum
Kimi at arabasına, binemez
Bu milletin elinde, kozlar dururken
Koro nadan yüzlerce, insan ölürken
Doğruyu söylemezler, yalanı varken
Oturup bir kenarda, duralım mı biz
Doğrularımız varken yalanı derler
Böyle gitmez bu düzen, yıkılır sandık
Geleceği görmeden, hayale daldık
Bu iş çok uzadı, dersimizi aldık
Bu iş böyle gitmez, hadi dur diyelim
Din iman kitap derken, kula tapıldı
Neyine imrenirsin, sen orta çağın
Balık değil millete, atasın ağın
Teröre teslim ettin, kalmadı dağın
Milletimiz aptal değil, dur hele dur
Millete yalan yere, verilen sözün




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!