Gece,bir eski Fransız parfümü gibi
ağır ağır yayıldı masamıza.
Duvarda sarhoş bir akordeon,
Ciguli’den bir resital geçti.
Rakı buzla değil,
anıyla bulanıyor bu gece.
Masada üç kadeh var,
biri benim,
biri gidenin,
biri de hiç gelmeyenin.
Çakmak taşınmıyor cebimde,
sigaramı başka bir yalnızlık yakıyor.
Bazen bir duman,
bütün bir ömrü anlatabiliyor.
Yıllar yılı buradayım,
ahşap sandalyede eğri oturmuş,
ne kendimi savunuyorum Tanrı’ya
ne de tam anlamıyla suçsuzum
Adını hatırlamadığım kadın
gözleri gecenin en yaslı saati
sigaramın dumanında
bir ihtilal gibi asılı.
Bu gece kimse kimseye iyi gelmeyecek,
Ben susuyorum,
çünkü anlatınca olmuyor,
çünkü anlatınca hep o geliyor.
Ve bilirsin,
bir meyhaneye en son gelen,
her zaman en erken gider.
Kayıt Tarihi : 11.4.2025 16:01:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!