Birer birer yitirilen değerlerin, her geçen gün biraz daha çölleştirdiği yüreklere, artık hangi tohum ekilebilir ki? Doğruluk, iyilik, sevgi, bir şeye ya da birine inanmak! Bunlar olmadan, Sıratı kim geçebilir ki?
Bu yozlaşarak yok olma hâli, tedavisi imkânsız viral bir hastalık misali, çürütüyor bedenleri. Ve ölüm, kaçınılmaz son…
İlkin tene sıçrayan enfeksiyon, hızla damarlara yayılarak, önce vicdanları karartıyor, sonra gözleri… Kaybedilmiş inayetin gözü pekliği ile babaların kucaklarını, minyatür tabutlar dolduruyor, dikensi…
Günahsız meleklerin kanatları kopmuş… Arzdan ayyuka yankılanan bebek çığlıklarına, kulaklar sağır… Adına seks denilen bir nefeslik şevk bataklığında ruhlar kayboluyor…
O mavi gözlü bir devdi.
Minnacık bir kadın sevdi.
Kadının hayali minnacık bir evdi,
bahçesinde ebruliii
hanımeli
açan bir ev.
Devamını Oku
Minnacık bir kadın sevdi.
Kadının hayali minnacık bir evdi,
bahçesinde ebruliii
hanımeli
açan bir ev.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta