Bir gün küsersin,
bir gün susarsın...
Bir bakmışsın gözyaşını tutan da
kahkahanı duyan da
aynı insan olmuş.
Gece miydi yoksa gündüz mü?
Rüyalar uykudaydı,
birden yer
sustu.
Çığlıkla konuşmaya başladı toprak,
betonun dili çözüldü
Odamda sustu duvarlar,
Koltukla anlaşamadım yine,
Çay beni terk etti,
Kalem, masraf çıkardı.
Bir yalnızlık vardı,
Ev sahibi gibiydi...
Bir sabah, fabrika düdüğüyle uyanmadım,
Çünkü uykumda bile çalışıyordum.
Avuç içlerimden sızan yoksulluk,
Sokak lambası gibi titrek ve uykusuzdu.
Canım yanarken prangamdı suskunluk,
Bir gece, bir odada… 13 kişi, 13 itiraf…
Gece bir mikrofon sesiyle başladı
Hepsi teker teker başladı konuşmaya:
Birinci:
İlk aşkımdı
Bir aşkı attım gönlümden,
bir ömür çınladı ardı sıra.
Bir bakış yetti gerilmeye,
bir veda, tam kalbe saplanan.
Ne mendil uçtu ne kervan,
yalnızca söz, bir yaydan.
Kaybetme kardeşim düşlerini,
Düşen kalkar, yanan külünden yürür.
Bak, umut da kalkmış diz çöktüğü yerden,
Gözlerinde bir çocuk büyütür.
Gece uzun sanma, sabah hep gelir,
Zühre olmak zor iştir,
bir bakışıyla baharı getirir,
ama kimse bilmez
kaç kış geçmiştir gözlerinin içinden.
Tahir de öyle kolay değil,
Metin Kirazlı – Şiirsel Portre
Metin Kirazlı, şiirlerinde bireysel acıyı evrensel bir dile dönüştüren, modern zamanın kırılganlığını geleneksel şiirsel duyarlılıkla harmanlayan bir şairdir. Kaleminden dökülen her dize, geçmişle bugünü, içsel yalnızlıkla toplumsal gerçeği bir araya getiren bir k ...