Kararan gözlerinin endamı ahenk,
Saçının buğusu bir timsaldir bana.
Girift olan öteki,sen münip bir renk;
Ah'ların ayanı! Hasretim bu kula...
Bazen gitmektir gelebilmeye davet,
Sonraya verilmiş yirmi bir senelik ara,
Ayırır hayatı zarfı ben:İ.Ö ve İ.S
Hayat boyu ömrümü faniliğe devirdim
Sonra döndüm yüzümü sonsuzluğa çevirdim
Bir gölge misali geride kaldım ömrümün
Güneşliği çektim görmeyeyim iki yüzün
Nurlar gönül kervanım,ben sana ağlarım,
Hergün sır uğruna yüreğimi dağlarım...
Her gelip gittiğinde sana yol oldum,
Yola çıktın,arkanda takipçin oldum.
Aşk ateşinde yana yana kül oldum.
Gel de bu ateşi söndür kahve gözlüm.
Karşılık vermezsen kendimi yakarım,
Kadın,kıskançlık hastalığı ile kıvrılan bir lisan,
Lisanının korkunçluğu ile yaşayan bir insandır.
Bir nesil eriyor...
Kirli tohumlarda gövdelere erişen,
Karanlık bodrumlarda caddelere eren.
Bir nesil eriyor...
Hüsrana razıyım,döküldü bağrımın kanı,
Hasrete yol göründü,defol kavuşma anı.
Aşkın kapısıdır gözdede ki gövde
Anahtarı,kalmaz ne bende ne sende
Nefesim nefesine değdi mi bir kere
Düşünmem bir kere ölürüm bin kere
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!