evrekası sezaryenle alınmış bilimde yaşam
cennetidir cehennemde yaşayanların
evreka büyür büyür ve nesneleşir ki
nesneleşmek zorundadır
kırık bir doğru çizilir sudan karaya karadan suya
çılgın bir fırtına damarlarımdaki kan değil
mavi doluyum
nezle ile/ya da kanser nerdesiniz
gözlerim görür görülmezi
kulaklarım duyar duyulmazı
kaslarım bir yuvarlak şekil
yıl ay gün saat an
ve hava
ve acı çığlık çığlığa
su
kumaş
ve ışık sonunda
kırılan gölgelerdir yiten aynalarda izlerken biz
özgür ve mutlu ve kapılar açıkken ardına dek
gözler ki kapalı duvarlarla eş
bizdik ambrosia içmiş tanrılara özenen
bizdik umarsız esrikliğimizle yalnız yaşamda
uzatıyorum avucumda bir gökkuşağı kelebek
sevecen gözlerle yüzüne takarak gülüşü sen
haykırıyorsun
nefis
nefis
ve nefisliği öpüyorum ben
aşk erdemdir
öğretmişlerdi
mercek onlardı ışık ben ve geçerdim
kaçırılan sevgiler umursanmaz odaklara yönelmiştim
birde yol vardı ama gizlemişlerdi bilmezdim
burası dalgasız
burası sensiz
sana özlemim deniz
denize özlemim sen kadar
nerdesiniz...
sepsensizlik çöreklendi beynime
çıngırağı sanki çan
ağının esrikliği sarıyor
için için içim yanıyor...
ateşin suyu kararır birden
bilirsin
camların arasında dolanan ılık yel fısıldar
sondur bu
ürpertinin
girme dostlukların sözcükler üzre yapılandığı yere
ikircikli ilişkilerin kanıksandığı ortama girme
çıkarların putlaştırılıp tapıldığı tapınaklardan uzak dur
bakma aynalara ki orada yargılar gerçekleri bulandırmışsa
geri çekil yüreğim




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!