bir şeyi sevmek
bir şey olmaktır
bir çiçekle çiçek
bir taşla taş gibi
bütünleşmektir
görmedim ama bilirim
bu çizgi vardı
senden beni ayıran benden seni bu çizgi
nar çiçeklerinin mavisi
döllenmiş beden
hüzün doğuran beynin kurbağa korkusu
dokun bir kurbağanın ıslak başına
bulantı saplanmasın parmağına
bak
mezartaşı ve üstündeki bülbüle
kuşlar yaptın gözlerden ile çiçekler dudaktan
ve kelebek renkler suskunluktan
kapı mıydı usulca
belki bahardı çaldığım
bir anda dokunup seninle senliği kavradım
ilişki
lişki
işki
şki
ki üç dört beş
ki üç dört beş...
ey çocuk
şimdi sen
atla suya çımçıplak
denizin ninnisini dinle
ve duy birdenbire
birdenbire bil
özgürlüktür
açılır ilklerle
ve ilklerle kırılır kelepçeler
güneşin parmakları bedenlerde
dolanır sesler
gözlerden girer yüreklere
uzayan kara gölgelerdir masanın altına
ve anlam yüklüdür mırıltılar sürekli
çay kokusu akar damarlara
mandal lamba kusar yere ve şüpheli
dinler mi yayılan müziği
halının kitaplığın ve koltukların dinlediği gibi
sevinci nereye gizlenmiş bu bahçenin
toprağın kokusu yapışmıyor saçlara
çiçeklerin renkleri gözleri kamaştırmıyor
ve ağaçların gölgesi yadsımakta düşleri
oysa tırnaklarımızla koparıp atmıştık yabanılları
kırmızı şarap değildir lekeler gibi
sayrılı aşklara karşıydım
bungun bir mavi çöküp de esrik gecelerden olunca
gizil isteklerin kaçtığı an
bir çocuk
bir baba




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!