Dökme gözyaşlarını henüz çok erken
Vakti gelince bir bir düşeçekler zaten
Hüzünleri kov kapından
Gün gelecek girecekler içeri izin almadan
Sözlerin zehir olmuş yüreğimi yakıyor
Gözlerin ok gibi kalbime saplanıyor
Yar bu ne öfke bu ne sitem
Güneş yüzünü görünce buz tutuyor
O masal aşkımıza nazar mı değdi
Senin suskunkuğun
Benim kulaklarımı çınlatıyor
Yüzünün düştüğünde
Kalbim durmaz ağlıyor
Gözlerin soğuk bakınca
Yolun düşerse uğra birgün
Bir filcan kahve içeriz
Anıları yad ederiz
Hem güler hem hüzünleniriz
Aklına ben düşersem uğra birgün
İnsan oğlu ne hayatlar yaşıyor
Şu üç günlük dünyada
Kimleri kalbinde öldürüyor
Kimleri doğuruyor bir daha
Kaç kez yandı yüreğim köz gibi
Yüreğine ateş düşmüş yanıyor
Göz yaşları sicim gibi akıyor
Yüce dağlar yıkılmış başına
Şehit anası ağlıyor kuzusuna
Kim dayanır bu ciyer acısına
kar düştü buralara
kuşlar çekti giti uzaklara
yolar kapandı topraklar kayboldu
bir garip köydü unutuldu
hasta olursun doktor gelmez
Sevdim
Can dedim canan dedim
Ne yazık ki kıymet bilinmedim
Gözümün nuru dedim
Bir güler yüz görmedim
Ellerini sıkıca tutup gitme diyemedim
Gözlerini gözlerime kilitleyemedim
Gururum düşmem dedi ayaklarına
kendime söz geçiremedim
Kalbim için için ağladı ayrılıgımıza
Gittin ya canım çok yandı
İçim kor ateşlerle dağlandı
Günüm güneşim karardı
Dünya gözümde çok daraldı



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!