Yerüstünün üstünden giden bir ah
Ve yeraltının altına gömülen bir gün ve eş
-her mutluluktan koparılan küçük bir acı dilimi-
Bir hayatı değil,
Bir batık güneş
İki dudak arası mesafede
Saklı kaldı mutluluğum
Son bakışının aksi otobüs camlarında
O bana bakıyor, ben onsuzluğa
Durakta toplanmış koca bir “KİMSE”
Toprak soğuk, girme oğlum
Dokun kalbime, en derinine
Bir kulübe ki, derinde
Ne altındaki toprak
Ne üstündeki gökyüzü
Özlem vuruyor tahtalarına
Gemiler vardı
Gemiler
-içleri bir kucak deniz-
Kiminin kalemi yorgun
Kiminin kalbi kırık
Hayaller doldurmuş nefeslerini
Gözlerin üstüme dağılmış
Arafta bekliyoruz
Sen, ben, ikimiz
Ellerin geliyor uzaktan
Sıla özlemi bizdeki
Dalga dalga vuruyor üzerimize
Bahçelere bitişik gülüşlerimizden
Berk bir kar selamı eser,
Eser de durulur kirpiklerimde.
Elinin yollarında yürümek ölümsüzlüğüme
Ağaçların selamlaşmasını beklemeden
Hayalinden bir perde ile gözlerimde.
Bir hikaye de biz yakalım
Söndüremeden şu anı
Yağmurun ıslatmadığı günlerin birinde
Susalım, iki nota arasında
Lodos biraz kızgındır,
Bonkör bir pencerenin kıyısına vurduğum geceden.
Aydınlığa aşağıdan bakanlardanım
Ses ile Sessizlik’in duyulmayan bağrışmalarına cevap veriyorum
Tam anlamıyla eli kulağında
Bitmeyen gülüşlerin hoyrat akışına bırakıldım
Artık ölümsüzüm
Yıldızlardan fener çekiyorum gözlerine
Karanlık ormanlarında gizli
Aydınlık bir mezar
Aksimi görüyorum
Bir kurdele teması ellerimizdeki




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!