Güneş doğunca gel.
Gölgelerin olsun.
Akşamları gitme.
Gecelerim olsun.
Sabahları bir su ver.
Yüreğim yanık kalmasın.
Yalanın ardına yanlış gizlenmiş.
Ortaya çıktıkça şaşar insanlar.
Sağır yine bir kör ile sözlenmiş.
Düğünler eyleyip coşar insanlar.
El üstü tutulur nursuz ve arsız.
Her şeye rağmen susturan, tehlike çanları çaldıran...
Varlığı ortadan kaldıran, yokluğu ballandıran....
Hayali doktrinler yaratmış.
Ellerine kim bakar; nasırlı mı...
Emek denen kelimeyi boşuna icat etmişler sanki.
Emekçi de kim...
Vurulmuş bir yavru ceylandır, karlı dağların birinde hayat.
Fırsat dalına tünemiş siyah bir akbaba'dır derinde hayat.
Yitmeye mahkum edilmiş sevgi ve dostluk kirinde hayat.
Bulut verip yağmur vermeyen hayat, gözü görmeyen hayat.
Cayır cayır yanan bir orman misali, esen yellerde hayat.
Metehanım ismi bin yıllar kokanım.
Ey oğul!
Tanrının lütfu...
Ejderim, eylemim, sitemim, özlemim.
Hakanım, heybetim, gizemim...
Aslanım, umudum, bebeğim.
Son sözümü söylemedim daha.
Düşmeye yüz tutmuşsa yaprak...
Neylesin o toprak.
Neylesin toprağa düşen can.
Figan...
İsyan...
Kimisi sosyalist, kimisi dinci.
Cumhuryeti kuran Türkler nerede.
Vatan hainliği inciymiş inci.
Hesabını soran Türkler nerede.
Siyaset yabancı misyon yabancı.
yaşamak dün anlam
bugün anlamsızlık
bölünmüş bölük pörçük
yaşamak
kınalı bir tavşanın ürkek,telaşlı su arayışı
susayışı
dünya hipromundaki koşuya beşli katılım var
bir numara umut ile
iki numaralı sevgi iyi bir çıkış yaptılar
üç numaralı para arkalarında
dört numaralı emeğin gaytertleri var
beş numaralı mantık takipte
Yok olmak ile var olmak arasında gidip gelen insanı al.
Kendisi ile topla.
İçinden yalanları çıkar.
Yılanları çıkar...
Paylaşmak adına düştüğü halleri gör.
Ve bir kaç parçaya böl.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!