Bir tufan ki dert başımda
Ak varmıydı saçlarımda
Hayal idin kollarımda
Toz dumanda yol aradım
Aklar oldu şakağımda
Bu garibin yüreği aşkın ile kavruldu
Hasret acı çile çok,hüzünlendi burkuldu
Bin bir telaş içinde hamur gibi yoğruldu
Beyaz mendil al olur gözlerimi silersem.
Aşk ateşi sardıkça bedenimi kavurmuş
Hüzünlendim şu maziye bakınca
İnce sızı yüreğimi yakınca
Acılarda sel olupda akınca
Gün geçtikçe suskun dilde çimlenir
Hece hece cümle cümle değinsem
Gözümden göz elası
Gönlümden aşk yarası
İçimden yar tasası
Eksik olmadı benim
Hasretin hep acısı
Derbeder ruhum bizar cefadan
Bir nefes tatsam zevki sefadan
Gözlerim solgun umut vefadan
Aşina gözler benim değil ki
Nem alır gönlüm her bir şarkıdan
Kar boğazı pozantının yolunda
Akçatekir torosların kolunda
Yeşil dağlar boz tepeler sırtında
Pozantının şeker suyu çağlıyor
Fındıklıdan çamardı na yol geçer
Gündüzler güneşin geceler senin
Mahlasın mehtapdır semadır yerin
Gökyüzü süslenir saçılır ferin
Uykusuz gecemde sırdaş oluruz
Süslenmiş geline benzettim desem
Göz kapaklarımı süsleyen rüya
Hayallerimdeki melek sensin
Ben pranga vurulmuş zindan çiçeği
Sen idam hükümlüsüne bakan cellat
Sen seher gülü gibi pembe ve taze
Ben boynu bükük bahçıvan
Gülmez yüzüm
Gülmek bana haramdır
İçimde kin var
Zulme karşı isyandır
Durmadan artar
Beni saran yangındır
Adanaya gelin gitdi bey kızı
Yüreğirin yüreğinde bir sızı
Acısını gel anası sen kazı
Taze gelin dul kalınca neylesin
Ciğerini ateş sarmış nazlanmaz
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!