Yoktu tekke zaviyesi
Kara cübbe sarık fesi
Görülmedi takiye'si
Arif olan anlar desem
Densiz lafla yok cümlesi
Omuzunda çapraz durur mermiler
Dağı taşı potin izin mühürler
Mavi bere komandoyu simgeler
Asırlardır tarih yazan Türksün sen
Askerim'de çatal yürek aslanım
Kimileri işlerini büyütdü
Emekliler Bütçesini küçütdü
Her devirde yüzün koyu sürütdü
Bağırları yol süpürdü gören yok
Tütün içer sert tütünden öksürür
Unutamam Elçi Bey'i unutmam
Karabağı Ermeni'ye yurt yapmam
Namertlere dost gözüyle hiç bakmam
Elçi Bey de büyük lider, Türkçü'dür
Resulzade Azerbeycan aşığı
Kıbrıstan çekilin açın kapıyı
Patrikle uzlaşın bozun yapıyı
Lozanda verilen yırtın tapuyu
Öldükmü sanıyor lan bunlar bizi
Açılın borçlanın ithalat yapın
Nöbetçi askerdi sınır boyunda
Askerlik kutsaldı yüce soyunda
Toprağa düşünce Mayıs ayında
Sessizce vedaya ana ağlıyor
Namerdle çarpışdı göğüs gögüse
El bağında gül açar
Benim bağrım dert saçar
Sevdiğime gam yemem
Hasret yakar can naçar
Yola düştüm halim yok
Hani nerde yaylamızın çam kokulu dağları
Bülbül bile terki diyar viran olmuş bağları
Pınarları tez kurumuş çağlamıyor suları
Yörükleri yaylasında göremedim bu sene
Sürüsüyle güdülürdü koyun ile kuzusu
Aşk dediğin duygulardan beslenir
Yar bildiğin ayrı kalsan hislenir
Gönül kuşum uzaklardan seslenir
Bade içsem sarhoş etmez aşk gibi
Uzaktasın duyulmuyor yar sesin
Ilgıt ılgıt bahar yeli esince
Yamacında çiçek açar kuş uçar
Kış mevsimi dolanıpda gelince
Eteğinde yağmur yağar kar yağar
Bozdağların eteğinde sar beni
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!