Bıkacak ne vardı bu kadar erken,
Bitmeyen sevdamız taşa mı döndü?
Aşkımız bir ömür sürecek derken,
Bitmeyen sevdamız taşa mı döndü?
Aşk için akmayan yaşa mı döndü?
Karanlığı aydınlatan ışığım,
Yeter mi hiç sana, senede bir gün.
Sevgi, saygı, şefkat, bilgi beşiğim,
Yeter mi hiç sana, senede bir gün?
Ne bir gün, ne bir ay, ne de bir yılda,
İyi dinle beni şehit çocuğum,
Düşmanı Vatan’dan kürüdü baban…
Seninle beraber gurur duyduğum,
Koşarak Hakk’a yürüdü baban…
Yüzünü bir kere göremediğin,
Suçladığı isme bak, devletimin paşası,
Bu suçu atan beyin, acep kimin maşası?
Dalkavuğun işidir, “padişahım yaşa’sı”,
Belli ki emir vermiş ağaları, beyleri
Orduyu karalayın sevindirin itleri…
Açtım ellerimi, döndüm yüzümü,
Biçare kullara şifa ver Tanrım.
Dertler senden gelir, sende çözümü,
Dermansız dertlere şifa ver Tanrım.
Hayır da sendendir, şer senden gelir,
Yine bahar gelmiş bizim bahçeye,
Yaprak mısın, filiz misin sen nesin?
Güldükçe yüzünde güller açıyor,
Gonca mısın, çiçek misin sen nesin?
Bu güzellik sende, değmesin nazar,
Niyet eylemiş buğday Hac’ca gideyim demiş,
Düşünmüş kara, kara; kimi bulayım demiş?
Hac’dan dönene kadar, vekil bırakmak için,
Kim tutar ki yerimi, seçim yapayım demiş?
Önce gitmiş arpaya, meramını anlatmış,
Uyandır Akbey’im, Türk’ü uyandır,
Türk olan elbette seni duyandır.
Çek gaflet perdesin sona dayandır,
Esen rüzgâr bizi tir, tir titretsin…
Rahat koyma uykudaki gafili,
Biri ahlak, fazilettir,
Diğeri de adalettir,
Hak yoludur, hakikattir,
Budur benim Üçhilal’im…
Türklük gurur, şuuruyla,
Kime ne eyledik, kime ne yaptık?
Ağlasam bir türlü, gülsem bir türlü!
Mevla’yı unuttuk, paraya taptık
Demesem bir türlü, desem bir türlü!
Gündüzü gecedir saymaz günleri,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!