içine önce donuklaştırdığım
renkli halimizin en mutlu olanlarını;
seni beni koydum.
Üstüne yılların eskitemediği
o yazın kumlarıyla dolu
Haydi bak güneşe
Ellerini kaldır havaya
Geril, geril öyle bir geril ki
Kucaklayacakmış gibi güneşi
Ha, unutmadan!
Satır Arası
Satır aralarında
altı kırmızı çizili cümle gibiyim
Başım, sonum önemsiz
Orada sadece sana mühim,
Bu kaçıncı bitirişim kendi içimde seni
korkakça
Söylenemeyenleri kaçıncı defa haykırışım
Boş duvarlara
Bu kaçıncı kez yumruklayışım uykusuz
Ve umutsuz
Saz
Acılı türkünün dile geldiği saz sesi
Koğuşta yar sesinden daha güzeldir
Çalan Hasan’dır, Anadolu köylüsü
Demlikte çayım acımış
Tabakamda tütünüm bitmiş
Sen bana hala “gitmesi koydu mu? ”diye soruyorsun
Yok kardeşim yok
Hiçbir şey onun gidişi kadar acı değildi
Şehir II
Bir şehirde
Gece siren sesleri
Uyku bölen kabuslar
Gündüz tanımadık yüzler
sen yoksan
Terk etmeli bu diyarı
yaşamamalı buralarda.
Kokusunu çekmemeli
içimde olmamalı buraların havası
Aşkın pembesini tadıyorum
Köhnemiş mat gri bir şehirde
Arzuyla beklediğim gecelere
Yeşil yeşil yayıl gözlerinle
Bir pembe bir de yeşil tonun var
Şeker
"yaşlansa da beden umut hep genç kalırmış"
olsun idi tüm rüyalar
hayaller gerçeğe dönsün
beklemek yazgısı dün-bugün




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!