bir bir gider her yolcu sonunda
sevdiğin yalan olur bu hayatta
sen, uğruna çürüdükçe içten içe
hakkın, yalnızlık olur bu kıyıda
çekilmiş deniz, martılar ölmüş
ruhumda bir kuruluk, bedenimde çöküş
yıkıntıların abidesi, gidenlerin bekleyeni
bilmem ne zaman bu umutlu dönüş
yıldızların ışığı
düşene dek masmavi eteğine
sen bir kuğusun yedi tepe içinde
ellerim değse, uzansam yanına
bir an cennet olur, açılır tüm sema
Kız Kulesi, bir ağıt bir gözyaşı
Yanakta bir damla, hüznün timsali
Ve masum
El değmeyecek kadar uzak
Hep dokunulası saflık
Yüze ahenk, boğazda bir nur
Korkmuyorum ne seni sevmekten ne de seni bulamamaktan
kasırgalardan korkmam ben
ya da ummanı alt üst eden fırtınalardan
bir cepken, bir at; bir başıma...
üstünde ben zaten bir kasırgayım
sana esmek için sürerim.
Korkudan
Şehirleri sevdim her zaman
Yalnızlıktan korktuğumdan
korkuyorum gölgelerde kalmaktan
gözlerinden uzak, sözlerinde yitiğim
bir düş günü kutlu sabahlara
sen varsın diye beklemeyi öğretiyorum
titreyen ruhuma, aksayan kalbime
korkuyorum bir daha seni görememekten
Küçük Kız
sen ellerinde balonlu kız.
yanakları allı, gözleri ela kız.
yabancısın gibi bu sokağa!
ağlamaklı olmuş gözlerin,
Ne kaldı elde, bir avuç kül
Şimdi ellerimde mahzun ve soluk;
O yazdan kalan eski bir gül
Kurumuş olan sadece o değil
Bir yaz günü başlayan,
Bir yaz günü solan,
gecenin birinde çalar hep telefonlar
vereceği eğer, kötü bir haberse.
ses net gelir ahizeden de biz nedense
anlamak istemeyiz, duymaz kulaklar...
"oğlunuz hakkın şehadet şerbetini içip




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!