İstanbul’u Sevmek
kim özlemez ki bu şehirlerin sultanını,
içinde bir nefesçik alıp, adımlamışsa sahilinde...
ya da kim sevmez ki Kızkules'inin ardından batan güneşi seyretmeyi,
boğazı yararcasına gecen yadıgar vapurların üzerinde,
İstasyon
ne gelen ne giden
bir istasyon ki
Anadolu’da bahtsız bir yer
Kaçıyordum aslında
……………..geriye bakmadan
Unutuyorum
……………….geçmişimi ve mavi günlerimi
Utanmadım
…………………ne sevgimden ne sarı sonbahardan
İçiyorum seni
Gecenin mey kokulu saatlerinde
Bir meyhanede
Bak yokluğun var
Geceme felç gibi iniveren
Şimdi ne dilemeli ki
Gitmeseydin
Sözünü tutsaydın
Biz olup senli anları
Bana tattırsaydın
Olmaz mıydı?
kalem
kalem, elde bir dilek ağacı;
tuttuğumuz peri asası...
hayalde yaşayanın kah çizilmesi
Kalem ve Çay
Kalem ve çay
Her gece yalnızlık durağında
kalsaydın
sana
mavi bir gök
yıldızları avuçlarına
denizleri ayaklarına
kelebekleri gözlerine
karanlığımın içinde
birden beliveren aydınlık kapı;
büyük ceviz oymalı
her oymada saklanan sır
sır ki ne çilelerdir ne sevdalar...
KAPI -2
Hangi kapından geçmeli sen diyarına?
Yuvalarından sızar benden her ayrılık
Karışır uzun yıldızsız gecelerime
Söyle, kaçmak için hangi kapı




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!