Yıldızlarla süslü gökyüzünü seyret
Başını kumlara gömen gafil
Kâinatın muhteşem ahengini keşfet
Güzel rastlantı sanan cahil
Yer ve gök arasında mahlükat
Boşuna yaratılmış değil
Beklerken seni o akşam.
Yıldızlar söndü.
Ay tutuldu.
Karardı dünyam.
Beklerken seni o akşam.
Bahçede fidanlar,
Dikilir ve sulanır.
Sulanınca fidanlar,
Dallanır da dallanır.
Fidanlarda yapraklar,
Ayaklarına kapandım.
Hüngür hüngür ağladım.
Yüzüne bakınca anladım.
Gözlerine aldandım.
Sevgilim bir buse,
Gel, ara, beni bul.
Otur gönlümün tahtında kurul.
Sen gönlümün sultanı ol.
Ben de kapında garip kul.
Gelsen bana, ne olur.
Uzak mesafeler yakınlaşır.
Kalpten kalbe giden yol olursa,
Dost dediğin dosta ulaşır.
Eğer ki,candan olursa.
Dertliyim kederliyim.
Ahh! Ahh! Ahh!
Derdini anlatıyorsun
Kimisi kıs kıs güler.
Görünürde
Bilmeyen değil, bir bilen kılmak için, bilinmeyeni öğretirsin.
Madde nedir? Mana nedir? Bilmem amma.
Sen maddeyi de bilirsin, maddeye de mana verirsin.
Her maddeyi de potasında ergitir şekil verirsin.
Bir harf öğretirken köle olanı da ilim irfanla azat edersin.
Dibine ışık vermez çıranın yağı olur erirsin.
Unutacağımı sanma,
O liseli yılları.
Bir ulu çınar gibi.
Hala yemyeşildir dalları.
Seni çok özledim.



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!