Sana inanıp değer vermek büyük hataymış
Öyle sinsiymişsin ki ruhumuz duymamış
Sevip kucak açmamız hiç mi işe yaramamış
Ezelimizden ebediyete bizden haber götüren yollar
Gurbetten sevdiğimize haber götüren yollar
Gönülden güzele,idealden ezele uzanan yollar
Kader bazen öyle acımazsız ve gaddar ki
Hayatım boyunca her şeyimden nefret ettim
Bazen de öylesine merhametli ve şefkatli ki
Sanki dünyalar benimmiş gibi bağrıma bastım
Döndüm baktım o zavallı ve yoksul mazime
Dertten acıdan başka bir şey vermemiş bana
Hiç aldırmadım, acılardan ve dertten bana ne
Minik serçemin rüyalarımda dolaşması yetti bana
Benim minik serçem sonunda buldum seni
Kader yeniden kuru dalıma misafir etti seni
Mutluluktan Uçuyorum bulutlar kıskanır beni
Galiba Vuslatın sarhoşluğu esir aldı bedenimi
Kaptırdım kendimi boş hayallere durdurun beni
Sallanıyorum boşlukta yine aşk sarhoş etti beni
Biliyorum sana nafile inşa ediyorum gönül sarayımı
Birileri zavallı Mehmedi bu rüyadan uyandırabilir mi
Pencerenin kenarına konan pervasız erkek serçeden
Sırma Saçlarını okşayarak geçen sabah rüzgarından
Yanaklarından inci tanesi gibi yuvarlanan göz yaşından
Ey hayallerimin süslü gelini, ilk aşkı tattığım güzel
Kaybettiğin saadetini karanlıklarda arama boşuna
Aşk kıvılcımı ile yak gönül çırasını ve kaldır başını
Sakın ola karşında görünce yana çevirme başını
Sana mutluluk dilemekten gayri elimden ne gelir
Benim o an hissettiğimi sen şimdi de hissedemezsin
Zira ruhuma göz yaşı ile ektiğim o platonik aşkımı
Sen Yıllar değil asırlar geçse de asla biçemezsin
Yıllar geçse de benim için hala onsekiz yaşındasın
yüzüne bakıp iç çekmekten gayri elimden ne gelir
Biliyormusun bahar kokan yalçın dağlar gibiydim ben
Ne asi boranlar ne deli fırtınalar korkardı benden
Sensizlik ölüm tırpanı gibi hazanımı kopardı dalımdan
Büküldü belim kırıldı kanadım yandı yüreğim derinden
Artık kadere eyvallah demekten gayri elimden ne gelir
Yıllar dayanamadı benim ızdırabıma çabucak akıp gitti
Hafızamda kalan ise içimdeki seni kaybetme korkusu idi
Ne acıdır ki korktuğum başıma geldi o an dünyam yıkıldı
Kader Seni mutlu yuvana beni de dertlerimle evlendirdi
Bu kara tecelliye razı olmaktan gayri elimden ne gelir
Sade ve temiz duyguların hakim olduğu tepelerden
Kırlardan, çiçeklerden çimenlerden, yeşil yaylalardan
Coşkun köpüklerle akan ırmaklardan, mavi denizlerden
Leylalardan, mecnunlardan, Ferhatlardan şirinlerden
Ne bilen var ne gören, hiç kimse haber vermedi senden
Gıyabında sana saadet dilemekten gayri elimden ne gelir
Kim bilir beklide sana tutkumun farkında bile değildin
Çünkü sen bu ışığı hiçbir zaman bana vermemiştin
Her şeye rağmen düş trenimde sana bir bilet almıştım
Ama olmadı ne yapalım kader böyle olmasını istemişti
Kaçan trenin ardından el sallamaktan gayri elimden ne gelir
Olsun hala senin hayalinle yaşamak mutlu ediyor beni
Seninle rüyada buluşmak bile coşturur solgun düşlerimi
Kader bu eğer buluşamadan kara toprak çağırırsa beni
Ecele asla itiraz edemem, mevlam böyle yazmış kaderimi
Amenna deyip ebedi yola çıkmaktan gayri elimden ne gelir
Eğer bir gün yolun kabristana düşerse, gezdir gözünü
Mezar taşların birinde görürsen Mehmet Keklik yazısını
Otur yanı başıma en içten duygularınla oku fatihanı
Emin olabilirsin, geldiğinde hemen hissederim seni
Tabutumun içinde ağlamaktan gayri elimden ne gelir
Mehmet KEKLİK
Bir Eylül sabahıydı seni ilk gördüğümde
Sancılar cirit atmaya başlamıştı kalbimde
Tutsak umutlarla uzaktan endamını izlerken
Sana buruk şarkılar bestelerdim içimde
Hilal ebrularına besmele okurdum bakarken
Karanlık gecelerde şimşekler çakarken faniler evlerinde bakiler mekanında
Kendi alemine insanlar sessiz, ruhlar sakin, gök yüzü durgun olduğunda
Her an gönlümde fırtınalar koparan sensizliğim sanki kimin umurunda
Bu Yüce duygu beni sana karşı ben yapan hikmettir belki
Kalbime doldurduğun bu nadide duyguyu kim tarif edebilir ki
Adına aşk desem yetmez, muhabbet desem az gelir belli ki
Sofada oturup dolunayı seyrederken
Seni yanımda hayal etmek ne güzel
Ay ışığı mah cemalini aydınlatırken
Binlerce darağacının kurulduğu bir dünyada
Düşüncelerimizin ipe çekildiği sehpalardayız
Gönül ışığı ile aydınlanan zifir zindanlarda
Özgürlük sevdalısı zincirsiz mahkumlarız biz
Zindanlarda kaderimize pranga vuranlar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!