DOSTOZAN’A
Yalpalasan da yürürken, horlasan da uyurken,
Sonbahar hepimizin omzuna binecek, sen aldırma,
Ellerin titrese de, gözlerin boş bakmıyor,
Seni gören delikanlılar,
BAYRAMMIŞ (!) -2
Çoluk çocuk düştük yola,
Bugün bayrammış dediler.
Ramazan, kurban mı ola?
Bugün bayrammış dediler.
Karlı dağların ardında,
Bir köy var benim köyümdür.
Yeşil tepeler sırtında,
Bir köy var benim köyümdür.
Aşka şerbettir suları,
Bir Cuma vakti,
Ezanlar, hutbeler durdu.
Herkes neden, niye diye birbirine soruyordu.
Ulu Cami de,
İmamdı besbelli,
Ağır ağır,vakarla çıktı kürsüye.
Çoruhun damar damar sana akıttığı su,
Beni de parça parça götürürdü doğrusu.
Benim için, hasretin acı çeken sesisin,
Kırımın Ak Denize uzanan bir elisin
Yiğitler diyarı, pehlivan yurdu.
İşte şalvar, işte kıspet buyurun.
Peşrevler yapıldı, davul vuruldu.
Hangi yiğit kime kısmet buyurun.
Kükreyiniz aslan gibi, duyalım.
Tanrım;
Seni görmemek, seni duymamak imkansız.
Öyle bir düzen vermişsin ki kainata,
İşte özene bezene yarattığın kulların.
Kapımın açılıp kapanışında;
Suyun akışında, göklerin nakışında sen varsın,
Kapkaranlık iki duvar arasında,
Acı ve ıstırap dolu günler kaldı.
Karanlığı yırtan çığlıklarım,
Beton duvarlara takıldı.
Ne irade ne takat,
Bir gece,
Toplarla, kurşunlarla geldiniz,
Bense,
Dağ, dere, tepe...
Yol olmuştum, köprü olmuştum size,
Kırışmış tenleri, titrek elleri.
Fakat hayat dolu canlı gözleri.
Dökülen sevgiydi yanaklarından,
Hikmet saçıyordu ürkek sözleri.
Eğildim önünde, hemen diz çöktüm.
Bütün çocukların bir araya geldiğimizde hep beraber şiirlerini tekrar tekrar okuyup seni sevgi,saygı,takdir ile anarak seni ne kadar özlediğimizi bir kez daha anlıyoruz. Sana hasretimizi anlatmaya kelimeler yetersiz kalır.Mekanın cennet olsun (cennette olduğuna inanıyorum) babacığım.
BABACIĞIM, SENİ ÇOK ÖZLÜYORUZ. RUHUN ŞAD, MEKANIN CENNET OLSUN, İNŞALLAH.