İşte, sana geldim desem,
Tutar mısın, yâr elimden?
Bülbül olup, her dem ötsen,
Bıkmam asla, ben dilinden.
İplik alıp, dokuyamam,
Duydum seni görenler,
Oluyorlarmış hayran,
Benim için
Ey güzel!
Seni bir kere görmek
Hem düğündür, hem bayram.
Yüzünü göstermez oldun sen bana,
Nereye istersen ora varırım;
Canımı iste, vereyim sana,
İstesen sana her şey alırım.
Bir eşin dünyada bulamıyorum,
Çok bekledim, gelmedin sen,
Şaka yaptım, gülmedin sen,
İçten sevdim, bilmedin sen,
Gülüm söyle, ne yapayım?
Bahar geldi, çiçek açtı,
Niçin ağladım ki, bilemiyorum?
İstesem de canım, gülemiyorum;
Senden uzaklarda kalmak niyedir?
Derdim çoktur, derman bulamıyorum.
Uzak kaldık amma, biz bu aralar,
Yâr seni sevmiştim, ben ta ezelden,
Yüz çevrilir mi, hiç, böyle güzelden?
Yüzükleri aldım, işte tez elden,
Parmağına takıp, nişan yapalım.
Çıkıp da, bakayım dağlar başına,
Gözbebeğim, özyurdum,
Hem askerim, hem ordum.
Güvencimsin sen benim,
Koçum benim, bozkurdum.
Doğruları tutasın,
Dolaşırım kızgın çölde,
Mevla’m için yana yana.
İnce uzun garip yolda,
Zihnim varsa Mevlâ’mıza.
Mâ-i Kevser içilmez mi?
Saçının teline altınlar takam,
Bir defa benim'çin, gül mühür gözlüm.
Senin aşkın için dağlara çıkam,
Bir kez de sen bana, gel mühür gözlüm.
Aşkının ateşi beni yakıyor,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!