Güneşten sonra yağmurun hüznüdür gökyüzü
Eylülün selamıdır bu karşılarken güzü
Bülbülleri konuşurken görürsen, veya yapraklar kopar dalından
Güle hasret , yaza vedadır Eylül başlarken
Bir kırıntı kopar şuram da tam sol yanımda
YASAK SOKAKLAR
Böylemi gelecekti memleketime bahar
Çocuklar mahkum evlerinde, yasak sokaklar
Yer gök uyanıp, toprak ana gelirken aşka
Dedeler, Nineler evlerde, yasak sokaklar
YOLUN SONU
Yetinmeyi bilmiyorsan eğer
Hem kendine zarar verirsin hem sevdiğine
İşlediğin suçlar cezasız kalır sanma
Elbet ödersin bedelini ara ara
YANARIM
Garip bir kuş idim ben yücelerde
Özgürce uçar idim hep göklerde
Bir damla için vuruldum derede
Kurşuna değil, vurana yanarım.
Ne kusur işledim Ya Rab, ben sana
Sığmıyor dertlerim ne kaleme ne kağıda
Dert deryasında kaldım biçare
Sığmıyor dertlerim ne denize ne okyanusa
Sular seller gibi coştum, çağladım
SİZDEN BANA ARMAĞAN BU YAŞAM
Tanrının varsa bir adaleti
Ve varsa bir merhameti
Elbet görecek bir gün beni
Hayret ve dehşetle izliyorum yaşananları
Sanki dünya dönüyor gün be gün tersine
Güneş batıdan doğup, doğudan batıyor
Yok böyle bir şey, şaşırmış haldeyim bu insanlara
UYAN
Kalk Yoldaş kalk,
Uyan artık.
Şafak sarsın bedenini.
Aç gözlerini sabahlara,
ÜZÜMÜN GÖZ YAŞLARI
Koparmışlar dalından,
Özenle ayırmışlar tane tane salkımından.
Şafağın kızıllığında,
Uzun bir yolculuk başlar sana
Gözleri uzakta
Gözleri yollarda
Aklı hep başka diyarda
Beklediği biri var galiba
Hep yollarda gözleri
Sanki sürgün gibi sözleri




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!