ÖZLEDİM SENİ
Özlemedim dersem eğer sana
Yalan söylerim, çok özledim
İşte ispatı bak gözlerime
Özledim seni, seni özledim
Üzümün kınalı ellerde dillenişini
Şaraba şehvet veren şerbetini
Gönüllerde ateş gibi aşka gelişini
Şarabın şiire aktığını görmeye geldim.
Meşurmuş Üzümün, Şarabın dünyada
Üşüyorum deme sıcak yuvanda
Bir de düşün Sarıkamış’ta yatanı
Önüne gelen yemeğe burun kıvırma
Unutma sakın Sarıkamış’ta yatanı
Oyun çocukları yüklenmişler yükü
Cenneti bile sattım uğruna
Seninle cehenneme razıyım
Kabarsa bile günah defterim
Seninle cehenneme razıyım
Tıkanıyor yüreğimin başı
SAKIN UNUTMA
Vurduğun hançer saplı yüreğim de
Giderken almayı sakın unutma
Yaşattığın güzel anılar aklımda
Giderken almayı sakın unutma
Bir şubat akşamı
Sevinçle doldu gönlümüz
Kar vardı gökyüzünde
Bereket yağıyor dedik memleketimize
Gelinlik giydi sandık
Bahara gebe
VASİYETİM
Bu vasiyetimdir benim
Beni tanıyanlara
Mezarımı kazsınlar bir yol kenarına
Akrabalarımın olduğu yerin yakınına
VE AŞK YENİK DÜŞTÜ………..
Musluktan akan kızıllığı
Gökyüzü kaplamıştı, kızıl güneş gülümsedi
Şarap bakışlı,
Ay yüzlü bakire güzellere
Güneşten sonra yağmurun hüznüdür gökyüzü
Eylülün selamıdır bu karşılarken güzü
Bülbülleri konuşurken görürsen, veya yapraklar kopar dalından
Güle hasret , yaza vedadır Eylül başlarken
Bir kırıntı kopar şuram da tam sol yanımda
Güneşten sonra yağmurun hüznüdür gökyüzü
Eylülün selamıdır bu karşılarken güzü
Bülbülleri konuşurken görürsen, veya yapraklar kopar dalından
Güle hasret , yaza vedadır Eylül başlarken
Bir kırıntı kopar şuram da tam sol yanımda




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!