Ömrümde görmedim ben böyle kibir
Tapılacak mabet değilsin hâşâ
Seni de beni de bekliyor kabir
Ezelin var, ebet değilsin hâşâ
Sen yaratmadın ki küçük dağları
Yine eylül geldi sen gidiyorsun
Üç beş güne açılacak okullar
Karneyi alınca döncem diyorsun
Bilmiyorsun sensiz geçmiyor yıllar
Çimenler toprağa renk serdiğinde
Resimler yerini tutmuyor yarim
Yüz yüze gelip de konuşabilsem
Mektuplar selamlar yetmiyor yarim
Hasret dağlarını bir aşabilsem
Bir gün olsun sana kavuşabilsem
Gurbet gurbet diye, ağlar dururum,
Sılada gurbetin, adıdır Bafra…
Dayanamam, günden güne kururum,
Çekilmez hasretin, adıdır Bafra…
Burada olmamak, mümkün mü deli?
Bir durak ararken masum sevdama,
Beyaz yüreğimle düştüm karaya.
Sahilde aşkımı yazarken kuma,
İnsafsız dalgalar girdi araya…
Nankör bir yüreğe kül ettim canı,
Hasret yüklü gönüller
Mahkumdur sevdasına
Baharda açan güller
Düşer bülbül yasına
Yanıp kavrulan çöller
Yıllar yılı hep bekledim
Gelişin bana hediye
Hoş geldin bir tanem dedim
Beni tanımadın niye
O kadar zamandan sonra
Hadi kırk yılı geçtim, bir gün bile sürmedi,
Hiç mi hatırı yoktu, içtiğimiz kahvenin…
Hadi ikimiz kördük, falcı da mı görmedi,
Bahsettiği bizlerdik, fincandaki telvenin…
Sen gittin ben ağladım, iki gözüm morarmış,
Işığımı aldın benden,
Tüm günüme leyal oldun…
Ben neler bekledim senden,
Sense ele ayal oldun…
Burnunun dikine gittin,
Kırma umut dallarımı
Sevdandır başımda esen
Sana açtım kollarımı
Bekliyorum artık gelsen
Yokluğun bir kara çalı
Hocam elinize,yüreğinize sağlık. Çok güzel mısralar yazmışınız. Yeni çalışmalar bekliyoruz.