Bir nazlı çiçek idin babana
Şimdi gittin kızım yalnız koydun
Son kez döndün baktın bana
Şimdi kızım beni yetim koydun
En güzel günün aydınlansın neşenden
bir ses duydu inceden kurtarın
yığın yığın altından toprağın
nerede kazma nerede kürek
bu iniltiye dayanamaz yürek
Hürriyet isteği kasıp kavurur ruhu
Aşığım diyen gönüllü köle değil mi?
Insanı üzmenin en büyük bahanesi
Onu canı gibi çokça sevmek değil mi?
Bahri gönül sığmaz yeri gelir kabına
Çalkalanır durur taşlar vurur başına
Hüznün sararttığı yaprak misali yüzler
Alından aşağıya derin çizik vadiler
Nev zuhur beşerde en belirgin özellik
Şişirilmiş ego köpürtülmüş benlik
Dağlardan yüce ettiği laflar
Sicile sığmaz yaptığı gaflar
Bilinmezlik tarlasına ol emriyle atıldı
Anne babaya delice bir sevgiye satıldı
İnsanın varlık serüveni boğum boğum
Ezelden ebede geçiliyor doğum doğum
Ömür sermayesi taksim edildi herkese
Cankuşunu kovalar ecel nefes nefese
Hayat koyu karanlık, renkler onda saklı
Hırsla nefis ikizdir kırmızı yanaklı
Her renge boyanan gözyaşı can yakar
Saf duygular içindeki kurnayı açar
Gece kancasını kalbime takınca
Kalbim boğazımda atar çılgınca
Hayal atım hırçınlaşır
Ruhum yularını eline alınca
Taylar gündüz uykudalar
bin güneş batmış da
karanlığı kalmış gecenin
sevinç bilmez yüzünde.
ne oldu takılıp kaldın
teselli bulamadığın hüzünde.
Tebessümü vechinde hazır
Çünkü şehidim Rabbine nazır
Her şehit çeker bir besmele
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!