Aylardan mart
Dışarda fırtına
Yükseklerden esiyor rüzgar
Kavak ağaçlarını tokatlıyor
Her dokunuş bir ağıt
Bahar üşüyor,şehir üşüyor
Beni büyütürken sen de büyüdün
Gencecik yaşında tomurcuktan bir 'Gül'dün
Açtın sonraları dökmedin yapraklarını
Hep sen oldun ilk çıkaran
Çantasından evin anahtarını.
Küsmedin hiç,kırmadın beni
Göz yaşlarım,yağmur damlaları arasına
Gizlenmeye kalkıştı bugün.
Titrek bir sesle
Bugünü feryat ediyorlardı.
Belliydi,bu suskun feryat
Elbet gidecekti kulağına yalnızlığımın.
Küçükken ulaşamadığım kapı zilleri gibisin
Öylece içeri alınmayı beklemek ölüm
Üşüyorum sensizliğin gölgesinde
Donacağımı bilsem de ayrılmam buralardan
Elbet sesimi duyacak,aralayacaksın gönül kapını
Terazinin dengesi yine şaşmış
Bir tarafın nedense hep ağır basmış
Sevgimi tartamam sana,sığmaz hiçbir keseye
Koyamam dünya düzenini seninle aynı kefeye.
Bozuldu sevmelerin terazisi
Yok mu bunun telafisi?
Hasta etti aşk tanımları
Neredeyse bulup getirin tedavisi.
Narin bir çiçeksin aşkım
Ab-ı hayatın olayım
Sen üzülme yeter ki
İste dünyayı durdurayım
Sakin bir sokaksın aşkım
Örtün üstümü üşüyorum
Yorganım toprak olsun
Çıktıkça düşüyorum
Bir ben az; sen çoksun.
Hayallerim yaşıyor benim
Hepsi birer deniz fenerim
Ruhum ölüyor benim
Tanıklık ediyor bedenim.
Seni senden alamam; seni sen olduğun için sevdim
Sen, sende yarımsan; bende tamamsın sevdiğim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!