Bir Mayıs sonu daha yaklaşıyor,
Sanki ölüm gibi
Sanki boğuluyorum derin sularda.
Sanki bütün özlemlerim,
Bütün yorgunluklarım burada başlamış gibi.
Bir sevgilim vardı da bugünlerde kaybettim sanki,
Yolumu bugünlerde şaşırdım,
Takatim bitti, yıkıldım ilk kez,
Ellerimden tutan olmadı,
Sendeledim.
Kalktım ayağa, sızlanmadım,
Yürüdüm, başımı eğmedim,
Bir gözümden yaş aktı,
Bir gözüm gülümsedi.
Kim bilebilir ki Mayıs neden bu kadar uzun?
Mayıs neden geçmek bilmiyor?
Sen gittin anne,
Sen gidince ben okyanus yürekli olmayı öğrendim,
Dalga sesli şarkılar söylüyorum hep içimden,
Kuş oldum aslında ama ben hala göç edeceğim mevsimi kaçırıyorum sensiz,
Ve ormanlar kadar uğultulu içim.
Balinaların gözlerine benzetiyorum gözlerimi bazen,
Hep gülüyor içi ama hep nemli sanki bir taraftan,
Mayıs bu yıl daha da uzun anne,
Dibine vuruyorum yalnızlığın,
Vurgun yiyorum her seferinde.
Bilmem ki artık saymıyorum zamanı,
Çetelesini tutmuyorum,
Kaç yıl olmuş?
Kaç ay?
Kaç gün?
Özledim seni,
Bunu itiraf etmek kolay değil,
Ettikçe herşey başa sarıyor.
Özledim işte ne bileyim,
Artık neyi, nasıl özlediğimi de karıştıyorum.
Sen gittin,
Ben yalnız kaldım,
Dünya o gün bugün soğudu,
Çok soğuk,
Üşümek sevgili anneciğim
Sana mahsusmuş,
Artık üşüsem de,donsam da kimsenin umuru değilmiş,
Üşümek annem üşümek
Sana mahsusmuş.
Kim biliyor ki şimdi Mayıs niye bu kadar uzun,
Sevgilim beni bu ayda terketti desem kim yutar ki?
Ben biliyorum Mayıs niye bu kadar uzun ve çekilmez?
Üşümek sana ve Mayıs'a mahsus anne.
Mine Yılmaz Sevinç
12 Mayıs 2023
23:12
Kayıt Tarihi : 23.5.2025 00:56:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!