Maskeler Sahte Artık!

Huban Asena Özkan
349

ŞİİR


11

TAKİPÇİ

Maskeler Sahte Artık!

Bir söz duydum, baldan tatlı, çağlayan gibi akıp gönlüme;
İnandım o ipeksi tınıya, güneş vurmuş safir bir nehre.
Ama altında, karanlık bir bataklık kaynıyordu sessizce,
Dil, nakışlı bir perdeydi, gerçek yüzü saklayan iğrenç bir dehşete!
Güvenmiyorum artık insanlara:
Güzel konuşup, iyi akıl çelip, harika bahaneler üretiyorlar.
Sözcükler, büyülü bir tuzak, avuçta eriyen zehirli şeker.

Bir bakış gördüm, sıcacık, samimiyet ateşiyle parıldayan;
Yürek sandım o pırıltıyı, dürüstlüğün som altın mührü.
Ama arkasında, buz gibi bir pusu bekliyordu sabırla,
Gözler, cilalı aynalardı, çöl serabı süsleyen aldatıcı bir düşe!
Dil başka olmuş, yürek başka:
Görünmüyor asıl çehreleri.
Yüz, ustaca boyanmış bir sahne, perde aralığından sızan karanlık.

Bir vaat aldım, sağlam kayadan oyulmuş sarsılmaz kale gibi;
İnşa ettim umudumu, taş taş, o sözün temellerine.
Ama zemini çürük çamurdandı, çöktü bir anda gürültüyle,
Sadakat, kâğıttan bir şatoydu, ilk rüzgârda savrulan toz zerresine!
Artık o kadar sık değiştiriyorlar ki maskeleri,
Tiyatro bitti, seyirci dağıldı, ama onlar hâlâ rolün içinde.
Her an yeni bir karakter, her ortamda yeni bir kostüm.

Bir el uzandı, dostluk adına, kurtarıcı gibi sıkıca tutan;
Sarıldım o kuvvete, düşmekten son anda yakalanmışçasına.
Ama avuç içinde saklıydı hançer, parıltısı gülüşe karışan,
Dokunuş, ustaca bir bıçak sırtıydı, sırtına saplanacak fırsat kollayan!
Bile bile sahte!
Maskenin maskesi var artık, katman katman yalan.
Yüz, geçirilmiş bir eldiven gibi, çıkar atılıyor bir çırpıda.

Bir özür işittim, incelikle dokunmuş, yağ gibi yumuşak sözcükler;
Eritti öfkeyi, kabul ettim o ipek örgülü mazereti.
Ama arkası boş bir kuyuydu, dipsiz bir bencillik çukuru,
Nedamet, satıştaki indirim etiketiydi, aldatmanın ikinci perdesi!
Görüyorum artık:
Sahnenin tozlu köşesinde biriken maskelerin çürüyen kokusu.
Kibarlık, kurnazlığın cilası; nezaket, hesabın örtüsü.

Uzak dur öyleyse!
Sessizliği kuşan, yalnızlığı gerçek kalkan bil.
Güvenmiyorum insanlara!
Bırak güzel sözler boşa aksın, akıl çelme oyunları boşa çarpsın duvara.
Bahanelerin renkli balonları sönsün ellerinde patlayarak.
Dil başka, yürek bambaşka; çehreler silinip gidiyor karanlıkta.
Maskeler bile sahte artık –
Yalnızlık, sahtelere inanmaktan daha gerçek en nihayet!

Huban Asena Özkan
Kayıt Tarihi : 13.7.2025 23:00:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!