Masal Şiiri - Serhan İşeri

Serhan İşeri
3

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Masal

Geçmiş bir zamanda,
Bir ülke varmış düş ülkesi adında.
Dört kişi yaşarmış burada,
Gözyaşı, neşe, kibir ve para.

Bir de kral ve kraliçeleri varmış,
Kral zaman ve kraliçe aşk adında.
Kraliçe aşk zaten ilk görüşte vuruluvermiş,
Sevgili eşi Kral Zaman` a.

Bir çocukları olmuş,
Bir kaç sene sonra.
Aşk ona şefkatinden vermiş,
Zamanda bilgeliğinden.
Ama çocuğun güzelliği,
Bunlardan değil masumiyetinden.

Prenses büyüyüvermiş,
Evlenme çağı gelmiş.
Zaman demiş ki Aşk`a;

Ne dersin karıcığım,
Yapalım bir yarışma,
Soralım herkese;
Ne verebilirsin prensesimize?
En güzel cevap verene,
Verelim kızımızı,
Mutlu olsun o da artık,
Üzmeyelim yavrumuzu.

Tamam demiş aşk hanım,
Ama bir şartım var sana,
Kızımıza da soralım,
Gitmek ister mi ona?

Peki demiş zaman bey,
Anlaştık o zaman,
Beraberce çıkalım,
Bu işinde altından.

Ve gün gelivermiş,
Sınav yapılacak ana,
Adaylar çıkıvermiş,
Kralın huzuruna.

Kral zaman soruvermiş,
Ne verebilirsin kızıma?
Neşe cevap vermiş,
Yüzünü güldürürüm ben kızının,
Daima, daima...

Zaman biraz düşünmüş,
Neşeye şöyle demiş;
Buysa tüm vereceğin,
Bu fıkralarla da olur,
Fedakarlık olmazsa,
Aşkın hali ne olur?

Sıra gelmiş ikinci adaya,
Kral aslında sıkılmış,
Ama Kral Zaman bu,
Sabrın değerini bilmekteymiş.

Kral zaman soruvermiş,
Ne verebilirsin kızıma?
Para cevap vermiş;
Zenginlik adına ne varsa,
Onun olur benle olursa.

Zaman biraz düşünmüş,
Paraya şöyle demiş;
Zenginlik paraylaysa,
Ferhatlar fakir midir?
Sen onlara fakir dersen,
Senin neren zengindir?

Sıra gelmiş üçüncü adaya,
Kral kızmış aslında paraya,
Ama dert etmemiş,
Yarışmaya devam etmiş.

Kral Zaman soruvermiş;
Ne verebilirsin kızıma?
Kibir cevap vermiş;
Yok benim gibi bir tane daha bu dünya da,
Kalmadım ben senin kızına.

Kral zaman düşünmüş,
Kibire şöyle demiş,
Tarihte çok gördüm ben,
Senin gibi ukala,
Yıkıl karşımdan şimdi,
Kızımı bir daha anma.

Sıra gelmiş son adaya,
Kral umudunu yitirmek üzereymiş,
Ama bilgeliği düşüncelerini yenmiş,
Bunu da deneyelim bari demiş.

Kral Zaman soruvermiş;
Ne verebilirsin kızıma?
Gözyaşı cevap vermiş;
Kralım ben gözyaşıyım,
Yok fazla şeyim elimde avucumda,
İnancım ve saflığımdan başka.
Eğer lütfederseniz sonsuza dek bağlanayım ona,
Tüm inancım ve saflığımla.

O anda Zamanın gözleri gülüvermiş,
Gözyaşına seni sevdim delikanlı demiş.
Eğer kızımda beğenirse seni,
Evlenin en güzeli.

Prensese göstermişler,
Talibini şatodan,
Prenses vurulmuş,
Kalbinin ortasından.

Gözyaşı soruvermiş,
Eşimin ismi nedir öğrensem?
Zaman cevap vermiş;
Prenses sadakat artık senin zevcen.

Prenses gelivermiş,
Gözyaşının yanına,
Şu sözleri fısıldamış,
Gözyaşının kulağına;
'Zenginlik başkadır ama,
Sevebilmek bambaşka,
Aşka düşmek başkadır ama,
Sadık kalmak bambaşka.'
Gözyaşı bunları duyunca,
İlk kez gülümsemiş,
Değerinin anlaşıldığını düşünüp,
Artık akmayıvermiş.
O an zaman hanımı aşkın gözlerine bakmış,
Bilgece gülümsemiş,
Ve şu sözleri söylemiş;
Başından beri bilirdim ben,
Bunların bağlılığını,
Gözyaşsız sadakat,
Sadakatsiz aşk,
Aşksız zaman olmayacağını.
Sitemimde bundandır bazen kızınca sana.
Sitemim sana değil,
Gözünden yaş akmayan şimdiki aşıklara.

Serhan İşeri
Kayıt Tarihi : 30.12.2002 20:48:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Serhan İşeri