Mana ve Madde Dengesini Korumak Üzerine ...

Yaşamın süzgecinden elenerek yazılmış bir yazımı daha paylaşmak istiyorum.

Yaşama her aşırılık zarar verebilir. Çok fazla paylaşım yaptığım için çoğu insanın kendiniz ile çelişki içinde olduğumu düşüneceğini de düşünerek bu konu dahil bir kaç konuya daha derinlik kazandırmak istiyorum. İyilik adına yeryüzünde bir aşırı durum yok, kötülük adına bir aşırılık yaşamı zehirlendiği için bu süreç yaşanıyor.

Aşırı iyilik de kötülük üretir, yalnız aşırı kötülüğün her zaman iyilik sonuç üretmesini hemen beklemek biraz saflık olur. Bunun sebebi şudur; iyiliğin gücü madde güç olmadığı için madde güç ile örgütlü olan kötülüğü iyiliğe taşımak aynı şekilde sonuç vermez. Çünkü iyiliğin mana gücü görünmez bir güçtür ve görünmediği için mana bilmek ve bilgelik yolunda aydın bir bakış açısına sahip toplum ister. Gerisi zaten kötülüğün gücü olduğu için iyilik bu durumda gücü yokmuş gibi kötülük toplumların da yanlış bir algı üretir. Ayrıca kötülük iyiliğin gücünü kötüye kullandığı ve kendini iyi olarak görenlerin aslında kötülüğün destekçileri olduklarının ne kadar farkında olduklarını bilmediklerinden veya bilinçli bir tercih ile ilgili bir durumdur.

Öz bilinç denen mana veya iman eksikliği madde putuna tapan bir toplumu madde kapmaca yarışı içine sokarak soyar. Bugün yaşanan ve anlaşılmayan anlaşılmış olsa bile madde puta karşı kimsenin şahsi çıkarı genel çıkarın üzerinde bir değere sahip olduğu için madde puta köleliğin engel olduğu gerçeğini kimse görmek istemiyor.

Aslında anlatmak istediğim buna paralel başka bir yaşanmışlık hikayeden günümüze ve geleceğe dersler aktarabilmektir.

Birgün birisi yazmış olduğu yazısının başlığını şöyle atmıştı. Altın değerinde manalı sözler başlığını kullanmayı tercih etmişti. Okumamı ve konuyla ilgili düşüncelerimi sordu.

Yanlış anlamazsanız dedim yazının başlığından mananın manası madde değer karşısında daha düşük bir değere sahipmiş gibi bir anlam çıkar. Yazının başlığını okuyunca böyle bir çelişki yazıyı okumama engeldir dedim.

Altın madde değerler içinde en değeri yüksek bir nesne olabilir. Savaşların bütçesine aracılık eden bir değerin hiçbir değeri olmadığını bu sebeple mana değeri olan sözlerin madde değeri var olduğu düşünülen bir madenden daha değersiz gösterilemez.

Manayı bilmeyen beşer maddi değerlerin de değerini korumasını bilmez. En yüce değer bizde vatan veya toprak olup bugünlerde vatan üzerinde ki art niyetin faaliyetlerini de bu mana veya öz bilinç iman eksikliğine bağlamak gerekir.

Buradan madde değerlere tamamen karşı olduğum manası da çıkmasın bilakis sorun dengenin bozulmasına bağlı bir zulüm olarak yaşanıyor.

Pek tabi ki manalı sözlerinde gerçekten yaşama mana katan sözler olması gerektiğini söyledim.

Sonra dedi ki iyi ki gördün ve bu uyarıyı yaptın aksi takdirde farkında olmadan büyük bir yanılgı içinde olduğumu bile farkında olmayacaktım. İşte bu bakış açısı onun bilge yolda o olgunluğu taşıyabilecek birisi olduğunu gösteriyordu.

Bilgelik yolunda manayı arayan birisi olmasaydı bu eleştiriyi olgunluk ile karşılamazdı.

Bu yaşanmışlık hikayenin de bundan sonra yaşam önceki yaşamlar gibi tekrar olduğu için yeryüzünün bizden sonra ki misafirlerine fayda sağlayacağına inandığımdan dolayı paylaşmak istedim.

On yıl önce kitabım ile madde putuna hizmet anlayışına bu dersi vermek istedim. Manaya madde güç ile savaş açtılar ve bunun altında kaldılar. Bugün bile zararı daha fazla büyütmemek büyük yarar sağlar. Kendi yanlışını terk etmek kendini affetmek demektir. Takdir görür. Efsane olarak anlatılan madde kötülüğün dilinden bir zamanlar düşürmediği Nemrut'un hakkından burnuna kaçan bir sineğin geldiği yurt Anadolu söz konusu olunca biraz mana bilmek ve mana ile zıtlaşmamak gerektiğini yeniden hatırlamak zorundadır beşer.

Yaşamın manasını yaşamı değersizleştirmekten vazgeçmeyen maddeci anlayış karşısında koruma anlayışına katkı sunması gerekir ki önce denge sağlansın sonra da o denge bir madde güç kötülük yararına bozulmasın.

Özgürlüğü ve madde güçleri öz bilinç eksikliği kaybettirir.

♾️▪️Önder Karaçay ▪️♾️