/
Sanatçı toplumun talebine göre sanat üreterek, kitlelerin peşine takılmaz! Gerçek bir sanatçı ise, bırakın alkışlanmayı, taşlanmayı ve dışlanmayı göze alarak toplumun en önünde yürür. (Rabia ACAR)
/
Gerçekten muhteşem ve kitaplar değerinde biz söz bu.
Şimdiki sanatçıların tamamına yakını kitleleri peşinden sürüklemek yerine eserinin çok satması için okuyucu istekleri ve yönlendirmeleriyle yazıyor, çiziyor maalesef. Cemal Süreya gibi, Nazım Hikmet gibi, Oğuz Atay gibi, Namık Kemal gibi yazar ve çizer hemen hiç kalmadı.
Eserleri (!) çok satan günümüz yazar ve şairlerine baktığımızda da bunu görmekteyiz. Bu sanatçılıktan çok zanaatkârlıktır, ameleliktir. Okurlarının ve toplumun siparişlerini yerine getirmektir. Hoşa giden, tutulan ve beğenilen tarz ve biçimde mobilya yapan bir ustadan çok da farklı değildir. Onun mesleği de budur çünkü: Resim yapmak, şiir yazmak, şarkı bestelemek.
Oysa gerçek sanatçı alkışlanmayı değil gerektiğinde taşlanmayı göze almalı. Bilgisi, deneyimi ve donanımı ile topluma önder olmalı.
Toplum önderleri her zaman savaş meydanlarında, siyasi kulislerde ve partilerde ortaya çıkmaz. 1. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı yıllarında nice büyük toplum önderleri halkı aydınlatmış, bilgi ve fikirleriyle yol göstermiş, Vatan sevgisini, memleket sevdasını, bağımsızlık ve özgürlük aşkını ve Türk kahramanlığını eserlerine yansıtmışlardır. Bu döneme Türk Edebiyat tarihinde “Milli Mücadele Dönemi Edebiyatı” denir.
En başta Mehmet Akif Ersoy ve Halide Edip Adıvar olmak üzere Reşat Nuri Güntekin, Falih Rıfkı Atay, Yahya Kemal Beyatlı gibi birçok yazar, şair ve sanatçı bu Millî duygularla halkı bilinçlendirmek için çalışmış, eserlerinde bu unsurlara yer vermişlerdir. Halide Edip Adıvar’ın Sultanahmet’te düzenlediği mitingi bilmeyen veya duymayan sanırım yoktur.
Gerçek bir sanatçı dünyanın ve ülkesinin durumundan haberdar, bilgi ve fikir sahibi olmalıdır. Bu gerçekler ışığında halkın geniş tabanlarını iyiye, doğruya, güzele yönlendirmek için fikir üretmeli, bunu sanata işleyerek topluma kılavuzluk etmelidir.
Öte yandan sanatçı sorumluluğu oldukça riskli ve tehlikelidir. Eleştirilen kişi, kurum veya yöneticiler tarafından çeşitli hakaret ve saldırılara uğramak, davalara ve mahkemelere çıkmak da vardır. Karşı devrim olduğunda İran, Mısır, Irak, Şili ve Küba’da olduğu gibi hapislerde çürümek, ipin ucunda sallandırılmak, yıllarca sürgünde yaşamak, başka ülkelere iltica etmek veya yandaş halk tarafından linç edilmek gibi zorlukları da göze almak gerekir.
Saygı ve selamlarımla.
Yılmaz ÖRMECİ
Ankara, 07.02.2017, 12:55
Kayıt Tarihi : 7.2.2017 13:19:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!