Mahvolmuş Hayatlar Şiiri - Yorumlar

neden; cihat, Ülkü, veya apoş adlarını inkâr ediyor Fırat oğlan. Yoksa o adlarından utanıyor mu Fırat. Ben olsam bende utanirdim, zira hiç bir iyiliği olmayan bir münafık kendileri. ama Fırat da adam olmamış niye inkâr ediyor ki diğer adlarını. Adam olsa tamam derim. geçmiş adlarından utanıp şimdi adam olmaya karar vermiş bir pişman kulcuk işte deriz. Çok garip bu tavrın Fırat çocuk. Anlamadın bir türlü aslan oğlum

Ayrıca: Azrail denen bir melek yoktur. Allah'ın ruhları kabzetmekle görevlendirdiği ölüm elçileri vardır. Hiç bir gerçek müslüman ölümden ve ölüm meleğinden korkmaz. Onlardan ancak senin gibi münafık tabiatlı yaratıklar korkar.

Biz o İkra' yı ta küçük yaşlardan beri yapıyoruz zaten. O İkra işini sen kendine telkin et! Belki okuduğun bazı ayetler imana gelmene vesile olurlar da, iblislikten insanlığa terakki edersin?

Eşşek veya işlek ya da merkep mübarek ve çilekeş ve de sabır timsali bir hayvandır. Senin gibi edal olan mahluklar ise, ancak zemme, lanete ve nar-ı cahime layık insi şeytanlardır!
Allah senin ve senin gibi bozgunculukla ve iftira ile uğraşan edallerin layıklarını versin!

Dünyada, ülkemizde ve sosyal medyada ve de Antolojide Fırat Ünal bir tane mi var ulan Kadın kılığına girip de fitne fücurla ve ona buna iftira atmakla uğraşan insan kılıklı şeytan?
Sadece isim benzerliği var diye ona buna çamur atmaya uğraşacağına sen önce gerçek kimliğini açık et ve gerçek bir şair ya da eleştirmen gibi hareket et! Zira senin gibi ne idüğü belirsizleri hiç kimse ciddiye almaz!

dön kendine bak. kendini inkâr eden nasıl bir müslüman Fırat acep.git şu linklere kendini gör sahte müslüman.

https://www.antoloji.com/mavi-maviydi-gokyuzu-siiri/

Bir kişi, hayatta imza attığı işler ile ya affolmayı ya da mahvolmayı hak eder ki, bu yabancı kişi de bu mahvolmayı hak edenlerden olmuş. Zira kişi, aynı hatayı tekrarlayıp durursa, mükafata değil cezaya müstahak olur ki, bu zat ta kendi itirafıyla bu cezaları hak etmiş.
Bir mü'min için Allah, nelerin hata, nelerin fazilet olduğunu son hak kitabında enine boyuna anlattığı için, bu gibi sonu nedamet olan işlere imza atması pek fazla söz konusu olmaz. Sürç-ü lisan ya da sürç-ü kadem ettiği zaman da, -geç kalmamak şartıyla- tövbe kapısı açıktır. Yaptıklarını af ettirmek için de istiğfar denen bir nimet daha vardır. Yani gerçek bir mü'min için kolay, kolay mahvolmak mevzu bahis değildir vesselam.

Bize dayatılan hayatlarla mahvoluruz. Bize özgü hayatlarla değil. Aynanın arkasındaki siyah yaldız neyse hayatın arkasındaki yaldızlı kaderde öğle. Hem kader hem kader değil yaşadığımız hayat. Bakıp görünür olmamız için bir durumdur. Aynı kadınla evlenen aynı adam bir kere yaşamış bir kere daha yaşayacak demektir. Ya da yine yaşayamayacaklardır. Umutları kendilerine kalacaktır. Birde kadınlar kendi aralarında feministken erkekler kendi aralarında nedir? Egemen mi? Kadın erkek bir arada oluşları medeniyetle alakalıdır.

Eyvallah kardaşım, yeni Şiir asılmayınca nasihat gölgesi aldın da
nazar eyledim... Saygılar.

**AŞK-SEVDA, AŞIK VE MAŞUK**
.
Aşk, yıllanmış küflü Şaraba benzer
Serdarı yolundan, evirir gider,
Badeyle yoğurur, gözerden süzer
Hallaç pamuğuna, çevirir gider.
.
Acıyla yorulmuş, aşkın mayası
Aşığın vuslattır, hayal-rüyası
Şafakta dökülür, Gelin boyası
Aklını başından, sıyırır gider.
.
Yüreğin daralır, zihnin bulanır
Gözlerin belerir, Dilin dolanır
Serinde fırtına, Arşa dayanır
Kavim-kardeşinden, ayırır gider.
.
Sırtına Heybeli semer vurulur
Gönül tezgâhında dertler örülür
İklimin bozulur, beden yorulur
Hazan yeli gibi, savurur gider.
.
Çakır der ki, olmaz aşkın fermanı
Ne Lokmanı vardır, ne de dermanı
Abdala yaktırır, hasat-harmanı
Yüreğin köz gibi, kavurur gider..
----OZAN ÇAKIROĞLU----
.
Kardaş, ben daha ne söyleyem ne diyem,
Anlayana sözlerim, olsun hediyem...