Aşk, ilk olduğunmuş.
Kavuşursa ölmezmiş,
ama kavuşamazsa;
öldürmek için çırpınırmış!
Her yeni sevgilide,
söyleyemediklerini söyler,
Bir sabah güneş gözlerine doğacak
Seninle büyüyecek zeytin dalları bahçelerde
Şarkılar söylenecek
Konuşabileceksin özgürce.
Toprak kanla değil
Demem o ki, sensizlik öyle değil!!!
Çok derine düşmüşsün
Sen bende be güzelim, çıkamazsın...
Dibe vurmuşum,
Beni boşver,
Kendime geldim,
Kapıyı çaldım,
Bana, yıllardır neredeydin diyerek, suratıma kapattı.
Dönerim yine de bazen,
Kâh kapıdayımdır, kâh bahçe kapısının çitlerine takılırım.
Bilmiyorsun tabiiki
İflah olmaz yargılarımın en önünde sen,
Kışında yanıyor, yazında üşüyorum,
Çıkan avazımı,
Kulak verip duyabilsen,
O gittiği zaman
Güneş buz gibi soğumuş,
Bereket toprakları terkedip
Yeşillikleri kurutmuştu
Balıklar denizlerde susuz
Toprak ölü kabul etmez olmuştu
ÇOCUK
Hep bilindik nasihatleri dinlerdim büyüklerden,
Söylenene aldırmadan, söyleyeni süzerek,
Çocukça düşününce,
Hepsi fayda etmezdi.
Biriktirmişim farkında olmadan sözleri,
Birşeyler olmalıydı; açıp kapağını salıveren, kara gün için derler ya hani...
Saçıverdik ortayere, karardı ortalık diye.
Aydınlansın diye, karartılmış masumiyetler... Döküldük lime lime,
Oysa benim biriktirdiğim ne olaki;
Ne yolumuzda önümüzü görebiliyoruz, ne de ışığın sevdalılarını.
Bazen kaçmak gerekiyor, yaşadığın yerden.
Alıp bir kaç dostunu uzaklara,
Kendini anlatamadığın, bir kitap gibi okunamadığın an.
Bir kitabın yapraklarını çevirir gibi sözlerini heyecanla ve özenle aralayamadığın an.
Önemsediğin anların karşı tarafın beyninde silinecek dakikalar gibi kaydedildiği an,
Ve bazen kendini bulmak istiyor insan;
Sen geliyorsun ya,
Doluyor heryer, sokaklar, caddeler,
Güneş açıyor, aydınlanıyor heryer,
Gülüyorum, hoplayıp zıplıyorum,
Çocuklar gibiyim, neşeliyim,
Sonra sen gidiyorsun,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!