Durmadan dönüyor Dünya,
Dönüyor akrep, yelkovan…
Milyarlarca insan,
O kadardan da fazla sorun,
Almış canlıyı cenderesine…
Selam olsun Adıyaman iline,
Hasret kaldım baldan tatlı diline,
Yıllar oldu düştüm gurbet miline,
Sen gülümsün Adıyaman gülümsün…
Toprağında baraj gölü engindir,
Aç bağrını Adıyaman Kalesi,
Sardı beni yine sıla hasreti…
Derde derman sümbül gülü lalesi,
Gurbet elde şimdi gönlün kısmeti…
Çocuk yaşta sofra kurdum başında,
Gönül sarayımda Acem halısı,
Gel kurul üstüne candır nefesin…
Sinem sevda tahtı sevgi yalısı,
Güz gülüm bir tanem budur adresin…
Senden aldı gözüm bütün nurunu,
Ah!
Ah Abuzer!
Sende şans ne gezer…
Eskidi kerpiç dam,
Temelinde vardı keder gam…
Talihin küs,
Sırma saçlım badem gözlüm,
Baharıdır gençlik ömrün…
Sevda taçlım tatlı sözlüm,
Baharıdır gençlik ömrün…
Sen bir gülsün hem de gonca,
Zengin kucağında fakir dişlersin,
Sen seni bitirdin bizim Adalet…
Engin ocağında bakir şişlersin,
Sen beni yitirdin sızım atalet…
Körkütük âşıktım fidan boyuna,
Cehalet ormanında,
Dikenli yoldur hayat…
İnsanlık arama boşuna,
Sel gelmiş yel esmiş,
Almış götürmüş evlat…
Balıkların gözyaşıdır deniz,
Kardeş karnında yem…
Dağların öfkesidir rüzgâr,
Özgürlüğüne vurulmaz gem…
Kemanın sesiyle kavurdun beni,
Ağustos ayında doruk karıyım…
Doğduğum toprağa savurdun beni,
Dertlerin limanı çile garıyım…
Zurnacı ateşe körüğü tutmuş,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!