Sana geldim güzel Kâhta'm,
Güzel dostlar nefes oldu...
Sen özelsin özel Kâhta'm,
Sensiz yıl ay kafes oldu...
Her avluda bir heyecan,
Mercan gözlerinde çocuk masumiyeti,
Damarlarında gençliğin tatlı coşkusu,
Başında Acem kınalı bir sevda,
Narin ruhuna duygular gıda,
İpeksi yüreğine esintiler merhem,
Aşk soluyor Kâhtalı Kız,
Yürekten sev Kâhtalım,
Sevil yürekten,
Sevmek,
Sevilmek,
Sana yakışır…
Biraz önce gün dün oldu yorgundu,
El salladık benle limon ağacı…
Ay Güneş’in ışığına vurgundu,
Yıldızlardan dilendim dost ilacı,
Çöktüğüm taş dalgalarla sevişti,
Bugün Cuma,
Mersin’de Akdeniz sahilinde,
Uzandım sıcacık kuma…
Sol ayağım masmavi sularda...
Ey!
Sağ ayağım!
Bak dur sen aynaya muşmula surat,
Kafanda tilkiler yüreğin kara…
Soygun bulvarında durmadan tur at,
Kangrene dönüştü açtığın yara…
Haram sofrasında kurmuşsun bağdaş,
Yeter artık dur be arsız,
İki gözüm zaten çeşme…
Bedenimde oldun sakız,
Derdim ağır yaram deşme…
Çocuklarım bekler yolum,
Sitede düğün var herkes neşeli,
Kimi bol dualı kimi şişeli,
Yaram var mühürlü hem de kaşeli,
Ele düğün garip gönül sen de gül…
Kemiriyor bu yalnızlık kudurmuş,
İşkencede tüm düşlerim kan revan…
Semiriyor yâr sensizlik dik durmuş,
Kör gecede su vermiyor şadırvan…
Fırtınanın ayak sesi sinemde,
Bir yel gibi girdi cana,
Sol yanıma çöktü sevda…
El tabibi vurdu çana,
Ciğerimi söktü sevda…
Gönlüm artık bil kim emin,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!